Cenaze evinde bugün yine hüzünle tanıştım,
Oturduğum yer pireliymiş, pirelerle savaştım,
Mustafa ki hızlıydı bense ondan yavaştım,
Tokat gibi geldi bu durum birdenbire göz açtım,
Anladım ki her şey boşmuş, bende boşa uğraştım…
Veliler, akıllılar deliler kulak verin bize,
İstemeden bir arkadaş daha veriyoruz size,
Hikaye geliyordur bu durum kimilerimize,
Aman dikkat edin toprak değmesin üzerinize,
Bellimi olur bakarsın Azrail takılır size…
Bürünüyor kimileri riyayla yalandan yasa,
Doğan ölecek elbette ezelden bu temel yasa,
Beden gömleği ruhunun sırtında bir garip posa,
Bu posa bu dünyada n kadar yol alırsa alsa,
Beden ölünce başlayacak içinde sonsuz tasa…
Kiminin aklını almıştır karısı ile kızı,
Çoğununda kalbinde yoksulluk bir başka sızı,
Hepsi bırakıp ta gidecek insaflısı, insafsızı,
Canını ne çok yakmıştı dişlerindeki o sızı,
Sökmek için dişlerini bekliyor mezar hırsızı…
Orada yoktur kimsenin yakıt derdi, ev kirası,
Amelin tek ışığın neymiş elektrik, su parası,
İyi biriysen buradan da çok rahattır orası,
Doğru çıktı yetim Alinin dün geceki rüyası,
Söyleyince bu işe yatıyor garibin kafası…
Ölümü duyunca sararır aniden beti benzi,
Yutkunamaz o insanın şerefli, şerefsizi,
Bulunamamış ölüm denen illetin tedavisi,
Haber verirde görmeyiz dökülen dişlerimizi,
Bir yaştan sonra tanıyamıyoruz bedenimizi…
Bencileyin şimdi ne haldesiniz bilemiyorum,
Ne kadar uğraşsam da sesinizi duyamıyorum,
Düşündükçe oraları huzurlu olamıyorum,
Nedir onsekizbin alem sırrını çözemiyorum,
Bu derde fatihadan başka çare bulamıyorum…
Kayıt Tarihi : 30.4.2007 10:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!