(Kâbe’deki hacıları tv’den canlı yayında seyrederken)
Seyreylerken daldım Hac’da hacılar
Aşk ile dönüyor, pervane gibi.
Tavaftaki mümin kardeş bacılar
Yanarken sönüyor, pervane gibi.
(Pir Bekir Cıla’nın verdiği ayak ile)
İskenderun merkezli dost meclisi kurulmuş
Dost muhabbetinden feyz, almalıyız arkadaş.
Davete icabet şart, gelen gönül durulmuş
Edep erken önemli, bilmeliyiz arkadaş.
Allah diyerekten çıkınca yola
Rabbimiz’i vekil kılanlardanız.
Dilde Besmele’yle, hamdele ola
Böylelikle gamı silenlerdeniz.
Niyet halis ise Rabbimiz yoldaş
Aşk insanı yakar kavurur imiş
Yürek yangınıyla küle saldılar.
Bu yangından külü savurur imiş
Onun içindir ki yele saldılar.
Nasıl bir sevda ki gurbete saldı
(Gecikmiş bir şiir)
Yandı ormanlarla ciğerler yandı
Huzurla geçmedi yaza doymadık.
Yangın yakıp yıktı cana dadandı
Küçük kuzularda naza doymadık.
Acılar sevinçler dostlarla olur
On dokuzu gündüz DÜĞÜNÜMÜZ VAR.
Davet ediyoruz dostlar duyrulur
On dokuzu gündüz DÜĞÜNÜMÜZ VAR.
Yâsin oğlum damat, Mesûde gelin
İnsanın menşei topraktır toprak
Hiç kimse kendini bâki sanmasın.
Kendinden oynamaz daldaki yaprak
Hiç kimse kendini bâki sanmasın.
Kul olmalı emir nehye uymalı
Gönül ister mutlu günler bitmesin
Kader böyle imiş tez geldi geçti.
Şu gül bahçemizden bülbül gitmesin
Dedim ama şimdi kaz geldi geçti.
Niye böyle oldu tam bilmiyorum
Allah’ın kanunu bu ilk insandan bu güne
Hasta olan değil de, eceli gelen ölür.
Örnek görmek istense bugünle bakın düne
Hasta olan değil de, eceli gelen ölür.
Çaresiz derdi olur etki etmez ilacı
Bir duygu yoğunluğu ile yazılmış olan bu şiirim hasta olduğunu üzülerek öğrendiğim Nurgül Kaynar Yüce Hanım bacıma armağanımdır.
Fasl-ı Muhabbette tanıdım onu
Hasta olmuş Edebacım(*) neyleyim.
Şiir yazıyordu söylesen konu
Selâmünaleyküm!
Mustafa Bey,
Askerliğinizi 1983 Temmuz'unda Manisa/Kırkağaç'ta yaptınız ise ve Mustafa KÜTÜKCÜ adı size bir şey hatırlatıyorsa lütfen bu mesajıma cevap veriniz.
İsterseniz doğrudan [email protected] adresime de yazabilirsiniz.
Selâm ve dua ile..