Çileler kullar için nasibi olan çeker
Benim acım dinerse, dinmeyen acı yoktur.
Çilem o kadar ağır tartsam bilmem kaç çeker
Benim acım dinerse, dinmeyen acı yoktur.
Yâr şifadır; gerisi, sanki bir zehirli ok
(Fasl-ı Muhabbet şiiri)
Babalar özeldir saran bir hâle
Gönül aydınlatan ‘nur’du hep babam.
Dışarıya karşı yılmaz bir kale
Hatta aşılmaz bir ‘sur’du hep babam.
(Şair Mustafa Usta’nın verdiği ayak üzerine)
Sana şu gönlümü verdim vereli
Sabah akşam şiir yazan benim ben.
Âşık oldum gönlüm yara bereli
Baharken değiştim hazan benim ben.
BENİ YIKMA N’OLURSUN
Aşkın etkisiyle çarpan kalbimi
Bırak öyle kalsın sökme n’olursun.
Çare için bulsam Lokman hekimi
Engel için yola çıkma n’olursun.
(Fasl-ı Muhabbet şiiri)
Bir şiir sofrası kurulmuş ise
Ayaktan(1) ilhamı, alanlar gelsin.
Burada gönüller durulmuş ise
İlham deryasına, dalanlar gelsin.
Dünyada azabı çektirdin bana
Artık sevme bırak tutma elimi.
Aşkın neymiş beni attı yabana
Artık sevme bırak tutma elimi.
Nasıl da bakardın şehlaydı gözün
(Geçmişe mazi denilir mi ki?..)
Seni çok çok sevmiştim, bilmem ki sen nasıldın?
Aşkımızı yok sayıp, sözü bağlayacaksın
İnkâr etme boşuna, benle sen de sarsıldın
Hatırlayınca gözde yaşla çağlayacaksın.
Bolu’da başladım seksen ikiydi
İlk atandım, bugün emekli oldum.
Dileğim görevde ‘alın akı’ydı
Diyen bendim, bugün emekli oldum.
Bu Fasl-ı Muhabbet, bir tür atışma
Gönülde ateşin közünü görün
Muhabbet bağında olmaz çatışma
Burda şairlerin nazını görün.
(Fasl-ı Muhabbet şiiri)
Karşılık beklenmez yâri severken
Sevgi bereketi bitmez bol olur.
Yorulmaz ki diller onu överken
Duyduğunu bilse bir hoş hâl olur.
Selâmünaleyküm!
Mustafa Bey,
Askerliğinizi 1983 Temmuz'unda Manisa/Kırkağaç'ta yaptınız ise ve Mustafa KÜTÜKCÜ adı size bir şey hatırlatıyorsa lütfen bu mesajıma cevap veriniz.
İsterseniz doğrudan [email protected] adresime de yazabilirsiniz.
Selâm ve dua ile..