08.07.1984 yılında Ankara vilayetinin Kızılcahamam ilçesinde dünyaya teşrif eyledi. Çocukluğu Çamlıdere sokaklarında hayatın acımasızlığını sorgularken ok atarak, misket oynayarak ve bahçelerden ağaç dokuyarak geçti. Kavgaları ise acının tatlısı olarak düşüldü tarihin kemikten belgelerine… İlköğretimde; sırada birinci, sözde ikinci, özde üçüncüydü. Belki de okulu görmezden gelen sıra dışılığın ötesinde gereksiz bir öğrenciydi. Kelam-ı kadîm-i öğrenirken çalışkan ama dayak yemeye alışmış, Arap dilinde celallenmiş, Belagat-i Osmaniye’nin sınırlarında İsa Goci’nin kelimelerini, Fıkhın en ince noktalarında Ahfeş denklemlerinin virgüllemesini, sarf ettiği Sarf dolu kelimelerin Emsilenin emsalsiz çekimlerinde Nahvin şaşalı izlerinin kekremsiliğini ve lise yıllarında isyankar gençliğinin mahzun delikanlılığını beynine kazımıştı. Bu isyanın bedelini ödemesi için çok senelerin geçmesi gerekecekti. Zevk-ü sefasının bir bardak muhabbetin dökülmesinde heba olmasının ardından aşkın küçülmüş büyüklüğünde seyran eylemişti. Yağmur Cıvıltısına koşmak için gün saydığı zamanlarda ASİ’likten istifa edip huruc eylemeyi kafasına koymuş ve yürüdüğü kaldırımlarda ruhunu yeniden doğurmuştu. Sonra meşakkat bağlarına ektiği tohumları konuştu insanlık. Bilgilerinin boynuna lale olacağını düşünmediği yıl üniversiteli olma gafletine düşerek Trakya Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüne büyük bir şevkle girdi. Dördüncü yılına geldiğinde üniversiteli olmanın ötesinde insan olmanın gerekliliğini düşünmeye başladı. Türkoloji’nin hüzzam makamına doğru çeken aşk dolu bakışlarından kalbine dökülen öfkeleri, laleli boynunda sabırla yoğuran şair, şiirin sanat üstü bir sanatkarlık olduğunu düşünmektedir. Şu anda Edirne’de yerel bir gazetede şiir üzerine incelemeler yazan Mustafa Yüceer aynı zamanda Semenderiyye Mektebi Dergisinin çıkması için gayret göstermekte ve bütün zamanını derginin yazı işlerinde harcayarak tasarımla geçirmektedir. İlk şiir kitabına Esma Yangınları ismini veren şairin beş kitaplık şiir serisinin ikinci kitabını Esra Geceleri oluşturmaktadır. Büşra Heceleri, Süveyda Sokakları ve Hülya Denklemleri hayatına ışık tutan felsefenin ürünü olarak yayımlanacakları günleri beklemektedirler. Şair, hala ülkesinin şiir abdalı olmayı bilinçli bir delilik ile sağlayacağını iddia etmektedir. Sözün bittiği yerde şiirin başlayacağının serzenişini her geçen gün daha da depreştirerek gizlemekte ve aşkın şiirle ölümsüzleşeceğini düşünmektedir. Eğer ki okuduğu üniversiteleri bitirebilirse ve akademik zekası çok muhterem üstatlar tarafından kabul görürse üniversite sıralarının tozunu yutmayı kafasına koymuştur. Bunun için hiçbir çalışma yapmamakta ve beklemektedir. Zaten şair üşengeçtir…
Eserleri
ESMA YANGINLARI,YSY Yayınları, Edirne, Şubat 2006 - Şiir-
ESRA GECELERİ, YSY Yayınları, Edirne, Şubat 2007 -Şiir-
SEMENDERİYYE MEKTEBİ SEÇKİSİ (aylık süreli yayın)
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!