Hem mevsim sonbahar dı
Hem ömrün son baharıydı
Ben ki
Kışı beklemekteyken
Bir gece
Bir meryem iffetiyle
I.
Evet gençtim ve fakat
bunun bir tek aynalar farkındaydı;
sonra olan oldu ve birden
bir sabah uyandığımda
o benim herkesten - evet yanlış duymadınız –
hani üstad!
seninle bir şafak vakti
birlikte dağlara çıkacaktık
tabakamızda deli tütün
elimizde oltu taşı tesbih
dilimizde memleket türküleri olacaktı
Bu gün günlerden hüzün.
Bak!
En dayanılmaz yanıyla
Bir sessizlik sarmış havayı.
Bak!
Gece sessiz ve soğuk.
Ey!
Ey adını
Adımın başına yazdığım!
Seni yazmak mı zor,
Sana yazmak mı zor,
Anlayamadım.
Güneş batmışsa eğer
gece en onulmadık yerden yaralar kuşları,
çünkü... evet çünkü
geceye karşı savunmasızdır kuşlar;
zira kimse görmez o an
hangi görünmez yaralar
senle yürümek varmış
gün batımında
yol boylarında
ve bir türkü tutturmek varmış
akşam serinliğinde
“mühür gözlüm seni elden
Ve sen
Her sabah penceremin önünden
Ürkek bir ceylan gibi geçsen
Ve alsan ve götürsen beni
Yakan bir ateş gibi
Issız ormanlara doğru
'Alemlere rahmet olan efendimize...'
duy beni sana geldim
sevgili
ey sevgili
ruzigar-ı seher ile
A canım!
Biliyor musun,
Geceye hüzün çökmüş.
Sessizlik ürpertiyor.
Bak!
Gökte tek bir yıldız kalmış
sayın mustafa bey
şiirlerinizi beğeni ile okuyorum. giresun il halk kütüphanesinde çalışıyorum. Özgeçmişinizi yazarsanız çok memnun olurum.Giresunlu şairleri araştırıyorum. bana yardımcı olursanız çok memnun olurum. saygılar sunarım