Sen gideli,
Ne bu şehrin tadı,
Ne yaşamın tadı,
Nede gözlerimde uyku kaldı.
Bu şehrin şafaklarında,
Hiç boşuna uğraşma
Uzatma ellerini
Tutamazsın beni…
Sakın ağlama
Pekte kötü sayılmaz ki zamanlama…
Sabahın erken saatlerinde
Yosun kokar koylarında
Uzakta küçük bir kıyı kentinin
Seni düşünürüm…
Uzatıp ellerimi okşarım denizi
Deniz sanki senin tenin
Sıcak yumuşak ve pürüzsüz
Gök pembesi ufuk mavisi anılar
Sarıp sarmalar beni
Sana götürür bulutlar üstünde
Diner acılarım
Kurur gözyaşlarım
Ve bir yerde asılı kalır zaman
Derken
Bir karayel eser kuzeybatıdan
Deniz ürperir çalkalanır sular
Titrer ellerim
Bir suçlu gibi hemen
Ellerimi çekerim
Bozulur tüm büyü
Kınından çıkar yalın gerçekler
Ne bir yerde asılı kalır zaman
Ne diner acılar
Ve bolca tuz katar gözlerim denize
Beynimi yine kavurur
O bildik sancılar
Geçen bir martı sürüsünden
Biri düşer denize
Boğulur dalgalarda
Diğerleri hiç aldırmaz nedense
Devam eder yoluna
Yalnız bir çocuk ağlar içimde
Duymaz hiç kimse
Akşamüstü ıtır kokar sokaklarında
Gül yasemin
Uzakta bir kıyı kentinin
Seni düşünürüm…
Hani ne demiştin
“Ben hep ilk olmayı isterim”
Oysa sen benim
Hem ilk hem son aşkım
Canım kanım yüreğim
Geçmişim, geleceğim
Her şeyimdin
Bunları sana hiç söylemedim
Söyleyemedim ki
Sen nereden bilecektin
Bütün çiçekler yerine
Senin kokun yayılır gecelerine
Uzakta küçük bir kıyı kentinin
Seni düşünürüm…
Şimdi
Tutuşur içimde özlemin
Olmadık kaygılar didikler beynimi
Neredesin kiminlesin
Mutlu musun yoksa dertli misin
Bilmem ki bilemem ki
Yavaşça denize iner
Şırıl şırıl dereler
Ormanın kuytularında kuşlar
Sevda üstüne
Dokunaklı şarkılar söyler
Bir keman taksim geçer hüzzamdan
Okşar gibi geceyi
Sessizliği hiç bozamadan
Susamış yıldızlar iner yere
Kana kana içer
Göz pınarlarımdan
Gece biterken yine sabah olacak
Yine bu kentin koylarında yosun
Akşamüstü sokaklarında
Itır gül yasemin kokacak
Tüm gecelerine
Bütün çiçekler yerine
Yine senin kokun yayılırken
Bir ömür dolacak
Öylesine…
Mustafa Usalan
Nisan/2010 ANKARA
Öylesine bir sevda
Biz,
çok uzaklardan gelir,
çok uzaklara gideriz.
Bir çift ray gibiyiz;
hiç ayrılmayan, ama hiç kavuşmayan.
Acıların, tüm tadından
Yakınların, uzağından
Çelişkiler, yumağından
Sevdalar var, yüreğimde
Söyleyemem, kim sahibi
Erişilmez, ülkü gibi
Dağ aşında, türkü gibi
Sevdalar var, yüreğimde
Gece bitmez, sabah olmaz
Gel dedikçe, ederler naz
İstesem de, unutulmaz
Sevdalar var, yüreğimde
Her gün beni, benden alan
Gerçek gibi, sanki yalan
Ancak düşte, kavuşulan
Sevdalar var, yüreğimde
Temmuz/2006-ANKARA
Tut ki bir akşamüstü bana dönmüşsün!
Nisan yağmurlarıyla.
Tıpkı gittiğin gibi…
Yine günlerden pazar,
Mevsim yine ilkbahar.
Kurşun yemiş akşamlarla, kanar içimde bu yara
Geceme hep hüzün yağar, gecelerden daha kara
Bir umut yok bir çıkış yok, öylesine düştüm dara
Sancılı gecelerden, kopmuş şafaklar gibi
Anıların kentinde, yitik sokaklar gibi
Saçlara erken düşen, sevimsiz aklar gibi
Gözlerin geçmişinden, bir şeyler saklar gibi
Etekleri çiçekli, karla kaplı dağlar gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!