Bir gün olur da geri dönersem eğer,
Bir gün gelir de bakarsam son bir kez gitme diye,
Sevinçli ve hüzünlü olabilirdi duygular.
İlk yaşam artık manasız geliyor şimdi bana,
Yani ne gitmeyi nede geri dönmeyi sevdi ruhum,
Öylece ortada kaldım hep, ne oyum nede buyum.
Ben bir kelebeğim,
Kanatları kırık,
Ömrü yıkık,
Hevesleri kursağında,
Acıları kucağında kalmış.
Ne olabilmiş,
Mevsim kış, üşütür.
Gece zifiri, korkutur.
Kirpiklerinin altında sakla beni.
Yokluğun acıtır.
Kimliğin yok ki,
Ne kitaplarda geçiyorsun,
Toprak kokusuna sarılmış bir hayat,
Yağmur gelirse çıkacak saklandığı yerden,
Kirinden, tozundan arınıp.
Bir damla suya bağlanmış ki umut,
Olmazsa olmazı olmuş,
Ağlarsa da, gülerse de.
Gözden yola koyulup,
Yere düşmeye korkan bir gözyaşı misali,
Kurumak olduğun yerde.
Nasıl bir hâl bu?
Cesaretsizce uyanmak,
Zorlu bir gecenin sabahına.
Bir kağıt, kalem, silgiden ibaretti yaşadığımız.
Sıralı......
Üç bilinmeyenli bir denklem gibi.
Görünmeyen köşelerde yazılmışsa da kader,
Bir okuyan çıkardı elbet.
Derin dehlizlerde kaybolsa da umut,
Şarkılar beklerken hayattan,
Ağıtlar düşmesi avuçlarına.
Ne garip bir durumdur?
Sevişler beklerken her gün,
Tokatlar inmesi yanaklarına.
Hayaller kurup umutlanırken,
Yaşam denen olgunun,
Sokaklarda olduğu bu günlerde,
Ölüm diye bir tanım var ya,
Galiba onu yaşadı tamda.
Her cümlesini,kelimesini.harfini,
Tekrar tekrar okudu hepsini.
Ne olursa olsun,
Hayat san bir adım kadar diyebilmeli.
Mevsimlerin bir sonu varken,
Bizim akıbetimiz buraya kadar,
Geceye çalarken ömrümüzün ederi,
Puslu duruyor ait olduğumuz demin kaderi.
Öyle bir anda gelsin ki bilinmez,
Dalların bulutlara varır gibi imkansız,
Zemheri ayazında çiçek dökercesine amansız.
Nisan yağmurunda filizlenmek gibi,
Günü geldiğinde başağa düşercesine.
Şöyle olsun mesela o an,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!