Mustafa Serhat Tuna Şiirleri - Şair Must ...

0

TAKİPÇİ

1963 yılında Gaziantep'in Nizip ilçesinde bir memur çocuğu olarak doğdu. Sırasıyla Nizip, Burdur, Ordu, Ankara, Antep, Nizip, Çanakkale, Ankara, Ordu, Çorlu, Artvin, Giresun, Ordu illerinde yaşadı. Ankara Hukuk Fakültesini bitirerek Askeri Savcı olarak tamamladığı askerlik hizmeti sonrasında Hazine Avukatı olarak çalışmaya başladı. Halen Ordu'da bu görevinin yanı sıra İl İnsan Hakları Kurulunda üye olup, aynı zamanda Sakatlar Derneği ve Bedensel Engelliler spor Klübünde yönetici olarak çalışmaktadır. 2004 yılı Aralık ayında Sevgili Hüzün adında ...

Mustafa Serhat Tuna

Bilmedi insanlar içimdekini,
Çocuklar, görmedi hayranlığımı.
Bir gülen yüz idi bayram elbisem,
Giymedim bu bayram bayramlığımı.

Ne güldüm bu bayram, ne bir el öptüm,

Devamını Oku
Mustafa Serhat Tuna

Kederlenip, kuytusunda ağlandı,
Hüzünlenip, sinesinde dağlandı,
Ardı sıra ne umutlar bağlandı,
Zirve zirve gezilmedi bu dağlar.

Asırlarca ılgıt ılgıt esen o,

Devamını Oku
Mustafa Serhat Tuna

Ah gurbet, sen içimde dinmeyen bir sancısın.
Ben, sılada misafir, sen gönlümde hancısın.

Bilirim, dinmeyecek, bu garip gönlün yası.
Yüreğimdeki ateş, bana gurbet mirası.

Devamını Oku
Mustafa Serhat Tuna

Bir yitik sevda türküsüdür ömrüm
Tozlu gurbet yollarından arta kalan
*
Neşe,
Bir dağ yamacında
Sadece eski halk türkülerinde yaşayan

Devamını Oku
Mustafa Serhat Tuna

Dostlarım,
Bir dağ başına gömün beni,
Öldüğüm zaman.
Toprakla sımsıkı örtün üstümü.
Güneşin doğmadığı günler,
Toprak ısıtsın yüzümü.

Devamını Oku
Mustafa Serhat Tuna

Can evinde bir acı,
Ellerinde anılar,
Fecrin aydınlığından daha da ak
Alınlar.
Korku vermez gönlüne,
Akşamları karanlık,

Devamını Oku
Mustafa Serhat Tuna

Doğdun,
süt içmedin, o ak göğüsten.
İlk teşhis; -yaşamaz- Hacettepe'den.
Bir kez olsun ninni nedir bilmeden
Meşakkat denizine atıldın oğlum.
*

Devamını Oku
Mustafa Serhat Tuna

Ev,
birkaç eşya
birkaç duvar
Söyle ey ruhsuz yapı
Seni sevdiren ne var.

Devamını Oku
Mustafa Serhat Tuna

Alacakanlık,
Bir hüzün bulutuyla birlikte indi
Şehrin üstüne.

Kör bir sevda türküsü gibi...
Yanık kaval namesi gibi...

Devamını Oku
Mustafa Serhat Tuna

Ne bir çiçek bulunur, ne bir yazı taşında,
Ne de bir bayram günü, ağlayanı başında.
Çocuksu toprağını, otlar bürürken şimdi,
Kim bilir, öldüğünü, tam yirmi bir yaşında.

Tutuşan mağribi akşamlar gibi, yüreğin,

Devamını Oku