uçurumdan sallanırken dala tutunan adamım ben
'son' a çok yakınım ama gidemiyorum
düşüncelerim karışık
veda da edemiyorum
ne yazmalı şu tıkırtıların ahengine uyacak?
ne yazmalı tek satırda seni kalbinden yaralayacak?
Anam bile ağlamadıktan sonra
bana kimler ağlasın
içim parçalanmış
kırık bir şarap fıçısı gibi
yarım yamalak...
içi boşalmış,
Okyanuslar kadar engin sevgimle seni
Bir çiy tanesinde sevebilsem
Şu cehennem ettiğin dünyam gözüyle seni
Son bir kez görebilsem
Daha ne isterdim ki? ...
sevişmediğimiz gecelerin sabahında
hep seni düşünürüm
seninle uyanır bedenim hayata, neden?
Dur bir dakika!
Sahi ya!
Biz seninle hiç sevişmedik ki!
On üç lira...
Bire bir buçuk ay yıldızlı bayrak...
Üzerine örtülen son şey...
'Benim' dediğin dağlarda
Kefenin olan şey...
Evde gözü yaşlı yârin...
rüyamı gördüm gene
bu sefer daha net, daha derin
suyun dibinden bakıyor doğmamış kız çocuğum
gözleri nemli, kızarmış
ömrümün denizinin tuzundan mı
yoksa hala annesini bulamamamdan mı
hani vardır ya bir gün bir yerde
bir bebek doğar
yavru ceylan misali
ayağa kalkmaya çalışır
tutunur annesine
büyür büyür
Bugün herkes ait olduğu yerdeydi
Bugün kimimiz durduk,
ayakta, dimdik...
cesurca, başımız dik...
kimimiz korktuk ve kaçtık...
çünkü kimsenin yüzüne bakacak yüzümüz yoktu...
Kar!
Aynı aşk gibisin
Ölesiye güzel,
Ölesiye çileli...
Önce için üşüyor,
Donuyorsun yavaş yavaş...
Hepsi bir koltuk için mi?
Para mı, pul mu beklenen?
Diğer yarım ne der bana
Aynadaki aksime nasıl bakarım,
bu yüz de olmasa...
Geriye ne kalır benden?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!