İşte şurdan çocuk çocuk
Türkülerle geliyorsun.
Sevinç sevinç açmış yüzün
Gülüyorsun, gülüyorsun…
BİR YANIK NEY SESİNDE
Kışa yaza benzemez bir mevsimdir önümüz.
Sarılmış, kuşatılmış dört yönden dört yönümüz…
Gök sancılı; belki kar, yağmur gelecek.
Şu yanmış yüreğime huzur gelecek.
Mecnun’a Leyla Leyla, Ferhat’ a Şirin
Sana da ey dostum aşk; nur nur gelecek! ..
Mustafa ŞENEL
AKŞAM
Benimde ömrüme bir gün bayram gelecek
Gönül gönül bana şurdan, Leyla’m gelecek..
En büyüğünü duyup gün boyu hasretin
Bir ten, bir can olacağız; akşam gelecek! ..
Bir vasfını tasvire bütün heceler yetmez
Bir meçhul ki anlatmaya bilmeceler yetmez
Ne güzel sevdasını rüyalarda yaşamak
Lakin rüya görmeye Tanrım; geceler yetmez…
GÖNÜL
Aşkınla nakış nakış örülmek ister gönül.
Bir vuslat gecesinde sarılmak ister gönül.
Akşamların hüznüyle açan bir güldür ki o,
Hangi deli rüzgar bizi böyle savuran
Kuru yaprak gibi köksüz kaldık Allah’ım..
Gitti; gülüşüyle ömrümüzü dolduran
İki dünyada da öksüz kaldık Allah’ım! ..
Ayrılıklar hep böyle uzun mu olur?
Her gönül gönlüm gibi mahzun mu olur?
“Mecnun’um” demiyorsa “Leyla’m” dediğin
Söyle gönül; Leyla’ sız Mecnun mu olur? ..
Bu şehrin her yanı gurbet mi nedir?
Hangi yöne dönsem yapayalnızım.
Kader küsmüş gibi, dost biganedir
Her gün biraz daha, daha yalnızım! ..
Her köşe başında yanar bir ışık.
Gönlümüzü Leyla aşkı sarınca
Bizde kendimizi Mecnun’uz sandık..
“Aşktır! ” diyor Arif Nihat Mecnun’a
Biz aşığız dostum, aşk olamadık! ...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!