Yürü ki gece kalsın ömrüm
ne bulursa hayat benden onu alsın
sen kal böyle ey şehir.
Koynunda besle yağmuru
Kaldırımlarında beter acılar
inadına inadına direnen sokaklar
Tanıdın mı?
Bakıpta görmediğin bir ömürdü akan.
Yolda geçen ömürleri
karanlıgımız yasaksa
sevdaların tadı gündüze kalır
yaşama tutunmak
yarım yamalak
yaşama tutunmak
ağır aksak
ışıklar lal
sigaram sönmüş
yalnızlık
sensizlik
bir dostun dediği gibi
garip bir yurt odası işte
Kaç kala kaçıncı bu değişim
tutun deyip bıraktıgın iklimlerde
ne sen ne ben
bilmedigin dingin gidişlerde.
tutun şimdi telaşlarına
yalnızsın çünkü
Rüzğar; belli belirsiz vuruyor cama.
Arasındaki gediklerden belli edip kendini yavaşça sallıyor perdeleri,bir bebeğin yananı okşar gibi.
Bırakmak istiyorum bunları dedigim günleri geride bırakıp,kabullenmek denen olgunun üzerine ''hadi ordan''der gibi...
Boş odada suskularımın aksisedasına,beynimdeki depremlerin bana bıraktığı yıkıntılara,geride kalan onca anının an kadar zamanda geçip koca bir ömrün kaldıramayacağı sonuçlara,düşen; yiten; kendini bile bile çeken; alacakları her şeyi aldıklarından emin olduktan sonra giden yalancı üçüncü şahıslara gülümseyerek bakar gibi...
''Kabullenmek ERDEMDİR yenilğiyi kabullen artık'' der gibi...
hani yok diyip gidişine
aldanmış düşlerim var ya
artık yok...
yılgın sabahlardan arda kalan çocukluğum
güneş batıp kararmadan gelmeyen adamın
Tenimde büyüttüğüm acılara inat
Seyrini dön rüzgara
Kasırgalardan arda kalan otuz yılın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!