Ey sevgili
Diyonisos'un şarap sunduğu
Venüs'ün içki sofrasında
Yaslanıp huri kızlarının göğsüne
Hayyam'la
Kadeh tokuşturmaktansa
Sen bir Doğu Akdeniz kadınısın
Bir çöl kadar kuru,
Ve yakıcısın.
Sam yeli gibi kavurucu,
Ortadoğu müziği kadar,
Yalnızlık ve özlem dolu,
Rize'de,
İkinci sınıf bir otel odası
Bir yatak, bir masa, bir sandalye
Ve iki pencere
Yüksekten bakıyor denize
Bilmezdim
Herşey seninle başladı
Örneğin seninle farkına vardım
Gülün ne kadar kırmızı
Yaprağın ne kadar yeşil
Gökyüzünün ne kadar mavi olduğunu
Kaç dünya var midesinde
Şu kara toprağın
Renkli renksiz, güneşli güneşsiz
Kim bilir
Yaşanmamış kaç ömrün hamlığı
Burmakta boğazını
Bazı günler, olur olmaz zamanda,
Gece gündüz, yolda belde
Aklıma takılır kalır ikide bir
''Ölümün en güzel olduğu yer neresidir? ''
Nerede ölmek isterdin şu yer yüzünde?
Hangi asırda, hangi çağda?
Bazı günler, olur olmaz zamanda,
Gece gündüz, yolda belde
Aklıma takılır kalır ikide bir
''Ölümün en güzel olduğu yer neresidir? ''
Nerede ölmek isterdin şu yer yüzünde?
Hangi asırda, hangi çağda?
Güney'de
Kış bitip Nisan,Mayıs ayları gelince,
Havalar sıcar, Afrodit seslenir,
Kumsallar dolar dolabildiğince,
Eros'un okları uçuşur,
Kan kaynar,
Bazı günler, olur olmaz zamanda,
Gece gündüz, yolda belde,
Aklıma takılır kalır ikide bir,
''Ölümün en güzel olduğu yer neresidir? ''
Nerede ölmek isterdin şu yeryüzünde?
Hangi asırda, hangi çağda?
Bir zamanlar bir adam vardı
Bir yerlerde
Solmayan çiçekler
Kurumayan otlar
Dökülmeyen yapraklar
Asılmayan suratlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!