İstiklal Harbi gazisi Ayrancı-Uluköylü
Dokuzparmak İbrahim Çavuş'un şahsında
bütün gazi ve şehitlerimize...
Bundan yıllar önceydi, ülke düşmüştü dara
Her devlet bir cepheden yurda açmıştı yara
Aç perdeni, güneş dolsun gönlüne
Gönlündeki kar erisin sevdiğim
At kederi, neşe dolsun gönlüne
Gözlerinin içi gülsün sevdiğim
Sen çiçeksin yine bahar gelecek
Zamansız açıyor gülün goncası
Bir özlem büyüyor, canım yanıyor
Derinden derine bir ince sızı
Dokunduğu yerde izi kalıyor
Eskimez bir hâlden, hâle taşıyan
Zikrimdedir, fikrimdedir sevdiğim
Bir saçını bin güzele değişmem
Bir tek sözü türkü olur dilimde
Bir beytini bin gazele değişmem
Edasında haps eyledi aklımı
Dün suskundu deniz, sahil ve şehir
Bir hâlden bir hâle akarken gönlüm
Rüya gibi bir hâl, efsûn ve sihir
Sardı beni, seni anarken gönlüm
O kısacık saçlar düşmüş gözüne
Dalgaların dağları dövdüğü yerde
Akdeniz’i seyrettim dün akşamüstü
Bir martı uçtu yalnız, bir gemi geçti
Falezlerden denize bir gönül düştü
Üşüdüm.
Dalınca kırk yılın bilançosuna
Hesabın içinden çıkamaz oldum
Geçip gitti yıllar boşu boşuna
Geleceği hayra yoramaz oldum
Ben de bir zamanlar gülerdim öyle
..................................ve bizim hikayemiz...
Bir zamanlar bir yerde zengin bir hâkan varmış
Zenginliği halkıyla paylaşarak yaşarmış
Sarayında yok yokmuş, ipek, atlas halılar
Güzel kızlar, köleler, halayıklar, bacılar
Ciğerdelen hazanda serhad oldu yurduma
O hazandan soyuma düşen bir nurdun annem
Edirne'de kurulan cenk otağı ardında
Her umudun ışığı, bir gizli sırdın annem
Evvel zaman içinde, genç bir bey oğlu vardı
Çok büyük bir şehirde, bir başına yaşardı
Bir miktar dünyalığı kendine yeter gördü
Yalnızlık tek yoldaşı, onunla yaşıyordu
Felek bir adım önde kurarken tezgâhını
O kendi ikliminde gönlünün aynasını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!