Mustafa Mıstık Şiiri - Ömer Faruk Baykal

Üç erkek kardeşin ortanca olanı,
Çınardibi mahallesinin tek farklı çocuğu,
Hem zihinsel hem de ortopedik engelli,
Ne akıllı ne de deli.

Yaz ve kış sokakta,
Uçurtma uçuranın tepesini tutar,
Top oynayanların kalesine geçer,
Her oyuna katma değer Mustafa.

Saçları daima üç numara traşlı,
Dirsekleri,dizleri sık düştüğünden yaralı,
Annesi temizlik ve bakımında çok itinalı,
Ama ya mahallenin haylazları.

Mustafa Mıstık,
Arabaya kıstık,
Üç mum yaktık,
Seyirine baktık.

Bu tekerleme ile alay edildiğini anlar,
Yerde ne kadar taş varsa kavrar,
Çocuklara,camlara atar,
Bildiği tüm küfürleri yüksek sesle sıralar.

Macuncu ve simitçinin peşinden ayrılmaz,
Sinema tanıtımı için gelecek tabela taşıyanları kollar,
Hoparlör olarak kullanılan huniyi ağzına dayar,
“Dikkat dikkat bu akşam Gürevin Sinemasında” duyurusunu yapar.

Yatılı okuyorum,kış tatiline geldim,
Abisi yaşıtım ama Mustafa benim arkadaşım.
Geldiğimi duymuş, bizim eve uğradı,
“Biliyormusun benim annem öldü “dedi,

Babaannesi üstlendi bakımını diye duydum,
O tatilde Mustafa’yı hep durgun gördüm,
Yaz tatili için geldim,
Mustafa’nın da öldüğünü öğrendim.

(13 Haziran 2006)