Adını koymalıyım senin,
Senli düşlerin,
Yüzümdeki ateşin,
titremelerimin adını koymalıyım...
Sendeki çocukluğumun,
...Sebepsizliğinin,
Ölüm, ölüm dediğin nedir gülüm?
Ha dertten kurtulmuşun, ha hayattan
Kaçıp gitsen ne olur ki…
Elbet bir gün gideceğiz
Neden diye soramadan,
Biraz önce yaprak kımıldamıyordu,
Şimdi fırtınalar kopuyor içimde.
Kaçmıyorum desem yalan,
Kaçıp, sığınamıyorum.
Bir limanım vardı sarıp sarmalayacak, koruyup kollayacak;
Yıkıldın.
Bir buket çiçek,
bir iki iltifat,
bilmem nereden alınmış pahalı şeyler....
Yanan mumlar,
inceden bir müzik....
Ne gerek var ki!
Artık susmuyorum,
Haykırıyorum,
Sadece sana değil.
Herkese, tüm dünyaya,
Deliye, divaneye, fakire, fukaraya.
Bilmem anlarlar mı beni?
Çok güzel değilsin?
Biliyorum,
Benim için böyle bir kategori bile yok.
Sen benim için;
Kızgın çölde suyum,
Kutuplarda ateşim,
Sadece,
Seni sevdiğimi bil istedim kuytu köşelerde,
Düşlerimin sen olduğu aşikar,
Üşüsem de sendin gecelerimin tek sahibi,
Yalnızlığımı sen sona erdirecektin,
Sevgin ıslatacaktı yıllardır susayan kalbimi,
Mekan dar;
gönlüm senden başkasına yer açmıyor,
Günlerden bir çarşamba ertesi,
saatin önemi bile yok...
Sanki tüm gözler bize bakıyor,
utanıyorum,
Nasıl olsa bir sebebi var
Hayallere dalıp gitmenin.
Bak işte bugün de yağmur yağıyor.
Seyrediyorum içime yağıyormuş gibi.
Gözlerimi kapatıp hissetmeye çalışıyorum ıslaklığını,
Bedenimi koyuveriyorum,
Sen;
hep karbeyazdın bana,
hep tertemizdin ilk günkü gibi...
Ondandır dualarımın senli oluşu,
ondandır vazgeçmeyişim,
vazgeçememem...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!