Ya bir yol bulacağız ya da bir yol açacağız diye çıkmıştı yola,
Nereye gideceğini biliyordu, sapmadı sağa, sola,
Anadolu’ya gidiyordu tam bağımsızlık ateşini yakmaya,
Bugünde o ateşi yakacak Mustafa Kemal Önder’im.
Çok yivli, çok tetikli, çok kollu, çok dişli bir canavara karşı,
Türk Milletinin dini ve milli duygularını birleştirdi,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Yüreğinizi ve kaleminizi kutlarım. çok manidar paylaşımdı.
Ulu önder Atatürk, işgal altındaki yurdumuzun kurtarıcısı ve Cumhuriyet'imizin kurucusu.......çok şey borçluyuz. ...... minnet ve saygıyla anıyor, şiirinizi de Candan kutluyorum. ......... Saniye Sarsılmaz
Öyle bir meşale ki önderimiz, sadece ışığı yeter bizlere...Dün yaşananlar, bugün farklı kalıplarda varlığını sürdürüyor. Akıl iş başında olduğu sürece zarar görmek mümkün değil...Kutlarım, güne, düne, bugüne yakışan şiir...Saygıyla anıyoruz...
Bize bir vatan bağışlayan eşsiz insan,Ata'ma nankörlük edenler ,nankörlüklerinde boğulsunlar tez vakitte inşaallah diyor,sizi gönülden kutluyorum..Yüreğinize,kalem tutan ellerinize sağlık..
Ruhuna bi Fatiha bağışladım, Mekanı Cennet olsun İnşALLAH, yüreğinize sağlık saygılar...
Mustafa Kemal ATATÜRK 'e Saygı ve minnetle.
Bir kadın olarak her zaman teşekkürü borç bilirim.
İyi ki böyle bir ülkede yaşıyoruz diyebiliyorsak bunu Atatürk 'e borçlu olduğumuzu hiç bir zaman unutmadan ,izinde yürümeye devam etmeliyiz.
Kaleminiz daim olsun.
Cumhuriyetimiz büyük Önder Atatürk'ten Türk gençliğine emanet edilmiş olup bu emanet sonsuza dek yaşatılacaktır. Ne mutlu Türküm diyene!
Çok yivli, çok tetikli, çok kollu, çok dişli bir canavara karşı,
Türk Milletinin dini ve milli duygularını birleştirdi,
Vatanı ve milleti kurtaracak tehlikeyi, mandacıları bile aşarak,
Bugünde yenmesi gereken Mustafa Kemal Önder’im..............................// Benim millettimden,kendimde dahil olmak üzere, icin icin yandigim tek bir derdim var.. Neden biz olacaklari gördügümüz halde son raddesine kadar merakla bekleriz,neden yilanin basini daha serpilmeden kücükken ezmeyiz..! Acaba diyorum,genimizdemi var,zoru basarmak,kolyadan nefret edip kacmak..Tipki su an Vatanimizin icinde bulundugu durum gibi..bekliyecegiz yine son anina kadar,sonrasimi emin olun hic bir kuskum,korkum yok..O cok yivli, çok tetikli, çok kollu, çok dişli bir canavara karsi aninda biz yine tek yürek,tek yumruk olur,kopuz gibi ineriz kafalarina,kafalarina..Bu son derece manidar,genis anlamli,düsündüren duygu yüklü siirinizi ve degerli sahsinizi gönülden kutluyor,selam ve saygilarimi iletiyorum..
Anadolu Türk kaldıkça, ki kalacaktır, Onun içimizde ve dışımızda düşmanları, yardakçıları hep olacaktır.Sapmalara önem vermeyin, onlar bataklık gibi hep olacak, ancak o bataklıkların üzerinde her zaman güzel çiçekler bulunacaktır. Onlar Mustafa Kemal'dir, Fevzi Çakmak'tır, Kâzım Karabekir'dir, İnönü, Mahmut Hocalar'dır.Onların gözleri heran bizim üzerimizde, ruhları vatan sevgimizde yaşamaktadır.Tebrik ve sevgilerimle...Enver Özçağlayan
O çizgide durabilsek ve inkılapların mahiyetini kavrayabilseydik zaten bu felaketler gelmezdi başımıza Önder Bey O zamanın şartlarında nasıl bir mücadele kime karşı ve kiminle sosyolojik analizler ışığında Osmanlının zaafları tespit edilerek . Güçlü bir devletin temelleri atılmıştır. Şiir için kutlarım Önder Bey saygılar.
Bu şiir ile ilgili 23 tane yorum bulunmakta