Yediyordu Elif kağnısını
Kara geceden geceden
Sanki elif elif uzuyordu inceliyordu
Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar
İnliyordu dağın ardı yasla
Herbir heceden heceden
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Muhtesem bir siir… insanin iliklerine isliyor. Daha ilk misrada kendinizi kagninin yaninda buluyorsumuz.. gicirtiyi duyuyorsunuz .. yolun topraginin kokusu tozu geliuor burnunuza … ilkokilda okuyup asla unutamadigim nadir diirlerden biri
Sevdiğim bir şiir :)
Türk şiirinin büyük şairi.. Fazıl Hüsnü Dağlarca..
Foks...
Atatürk'ün köpeğinin adı..
biliyormuydunuz..
Köpekleri de sevdi malesef o...
osmanlıcıların yaptığını kimse yapmadı önder'e
yüzünü okşayıp sırtından hançerlediler her seferinde
kağnılar yazsın dağlarca özgürlüğe...
utanmazlar utansın şiirle
Mustafa Kemal'in Kağnısı
Yediyordu Elif kağnısını
Kara geceden geceden
Sanki elif elif uzuyordu inceliyordu
Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar
İnliyordu dağın ardı yasla
Herbir heceden heceden
Mustafa Kemal'in Kağnısı derdi kağnısına
Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı
Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifcik
Nam salmıştı asker içinde
Bu kez herkesten evvel almıştı yükünü
Doğrulmuştu yola, önceden önceden
Öküzleriyle kardeş gibiydi Elif,
Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar
Kocabaş çok ihtiyardı çok zayıftı
Mahzundu bütün Sarıkız, yanısıra
Gecenin ulu ağırlığına karşı,
Hafiftiler, inceden inceden
İriydi Elif kuvvetliydi kağnı başında
Elma elmaydı yanakları, üzüm üzümdü gözleri
Kınalı ellerinden rüzgar geçerdi daim
Toprak gülümserdi çarıklı ayaklarına
Alını yeşilini kapmıştı, geçirmişti
Niceden niceden
Durdu birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu.
Nazar mı değdi göklerden, ne?
Dah etti, yok.Dahha! dedi, gitmez.
Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gıcır gıcır
Nasıl durur Mustafa Kemal'in Kağnısı
Kahroldu Elifcik, düşünceden düşünceden
Aman Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş,
Vur beni, öldür beni, koma yollarda beni.
Geçer, götürür ana çocuk mermisini askerciğin
Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım
Bak hele üzerimden ses seda uzaklaşır
Düşerim gerilere iyceden iyceden
Kocabaş yığıldı çamura
Büyüdü gözleri büyüdü, yürek kadar
Örtüldü gözleri örtüldü hep
Kalır mı Mustafa Kemal'in Kağnısı bacım
Kocabaşın yerine koştu kendini Elifcik
Yürüdü düşman üstüne yüceden yüceden.
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Kendi soyunuzun da devamı olan bir köye geliyorsunuz...
Eskiden muhteşem olduğunu bildiğiniz bu köy şu anda karmaşa içinde.
Her bir diyardan çeteler, eşkiyalar basmış, milletin de bir kısmını kendilerine
yardımcı bile yapabiliyorlar, bu güzelim mevkiye sahip olabilmek için.
Siz yanınıza çekebildiğiniz kadar ahâli çekip bu köyü işgalden kurtarmaya ve
asıl sahiplerine yurt yapmak için çaba veriyorsunuz.
...
Erkekler asker olur da kadınlar durur mu?
Kağnısını koşup sizlere mermi taşımaya çalışıyorlar.
Yağmurda ıslanmasın mermiler diye çocukalarının örtüsünü çıkarıp mermilere
sarıyorlar.
Öküz hastalanıp ölüyor yolda ve kadın kendisini koşuyor kağnısına.
Böyle bir zorlu mücadeleyle köyü yabancılardan kurtarmayı başarıyorsunuz.
...
Şimdi sıra bu köyü imara geliyor.
İlk önce bazı yeni ilkeler koyuyorsunuz önlerine.
Sonra;
Evleri bir bir temizleyip badana boya yapıyorsunuz.
Tertemiz otursun milletim diye...
Ve kendilerini doyurabilecekleri yiyecekler hazırlıyor, istifliyorsunuz kilerlerine.
Ve ölüyorsunuz...
...
Şimdi bu temizlenmiş evlerde oturanlardan, pişirdiğiniz yiyecekleri yiyenlerin içinden
İleri geri konuşanlar oluyor...
Hatta öyle ki, sizden nefret ettiğini bile söyleyerek faydalanıyor ilkelerinizden.
Sizden nefret ettiğini söylerek, yalıyor parmaklarını, sofralarına temin ettiğiniz leziz
yiyeceklerinden.
İşte insanoğlundan bir manzara...
...
Yazacaklarım bitmedi aslında ATAM.
Sığdırmaya çalıştım kısaca.
Söylenecek çok söz var daha çook...
...
İşte kısacası bu durumdayız ATAM.
...
Üzerimizde çok emeğiniz, hakkınız var.
Sizinle bile emek sarfedenlerin de hakları var üzerimizde.
Onca zor şartlarda, onca çabayla bizleri düşman devletlerin eline bırakmadığınız için,
teşekkür ediyorum size.
Yurdumuzun ebediyete kadar muhavazasını ve kadrinizi bilecek, ardınızdan dualar
edecek nesiller diliyorum Rabbimden.
Ruhlarınız şad olsun, mekânlarınız cennet olsun inşallah.
Saygımla ve dualarımla ATAM!..
...........................................
'Mustafa Kemal'in Kağnısı'
Bu değerli şiirin şairi Fazıl Hüsnü Dağlarca sizin de ruhunuz şad, mekanınız cennet olsun inşallah.
Saygımla ve dualarımla...
Sultan Yürük
İlk okul çocuğu mantığı ile slogan atıp da yorum yazdıklarını sananları anlayamıyorum geçekten...
Ahhh hayat!!
Bir beyaz kağıttan sana bakmanın imkanı yok ki; sevda kadar karmaşık ve ihanet kadar acısın..!
ATA'mıza ve Usta'ya rahmet dileğimle. NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!
ULU ÖNDERİMİZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRKÜ: ÖYLESİNE SEVİYOR, ÖYLESİNE GURUR DUYUYORUMKİ,BUNU KELİMELERLE ANLATABİLMEM GERÇEKTEN İMKANSIZ.
O ANCAK YAŞANIR.YEDİDEN YETMİŞE SICACIK SEVGİMİZLE KUCAKLAYIP
ATALARIMIZDAN ALDIĞIMIZ BU YÜCE BAYRAĞI NESİLDEN NESİLE TAŞIYACAĞIZ.
KANIMIZIN VE CANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR SÖZ VERİYORUZ.RUHUN ŞAD,MEKANIN CENNET OLSUN ULU ÖNDERİMİZ
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.
Günün köşesine mazhar olan çok değerli şairimizinde mekanı cennet olsun.
Ayrıca site yönetimini ve seçici kuruluda böylesine güzel ve duyarlı bir eseri seçtikleri için kutlarım.
Saygılarımla......
Bu şiir ile ilgili 50 tane yorum bulunmakta