belki ateş böcekleri kaldırır seni bir gün uyurken,
ya da uyumadığın halde gözlerin kapalıyken....
kırılganım şu aralar,
başka yürekten gelen acı seslerden dolayı...
tükenebilirim
ya da çoğalırım değişik çığlıklardan...
sevdanın kırıkları ne ki dağılan yüreğimdeki dikenlerin arasında,
yıldızsız geceler benim yarim,
karanlıklar arkadaşım.....
ne tarafa yazarsan yaz dertlerini,
HÜZÜN olup düşerler avuçlarımın içine...
Sonra her şey değişebilir,
sevgi aynıdır,
şiir aynadır,
yürekten görebilene....
aynı yola giden rüzgarlar gibiydik,
sen estin,
ben gürledim,
alıp götürürken önümüzde ne varsa kaldı aklımız aşkımızda...
talihsizdi bütün çiçekler,
bir kırık radyosu vardı babacımın
elletmezdi
o yokken
kurcalardık
birinci tuşuna basınca,
dördüncü tuşu fırlardı havaya
hangi değişik aşka değişebilirim ki yüreğini,
bilmez dünya sevgimizi,
döner arkamızda kendince dağlar...
ben de bir babayım babam toprak altındayken,
üzerine basa basa söylediğim dualar bulur kendini,
aşığın hakkını çalmaktır başkasının çocukluk düşlerine saldırmak,
Allah cezasını verir vicdanı eziklerin,
kırılan kalpleri hangi tamirciye bıraksanız gün veremez size.....
enginlere bakıp ayakucundaki sesi duymayanlara acırım....
şimdi gözlerindeki yaşadığım baharın sonuydu...
artık ne bir damla akacak senden,
ne de bir yaprak kopacak benden...
yeşili sever ellerim
birden,aniden hoplar yüreğim
gözlerim mi sanıyorsun gülümseyen?
korkuyla baktığım kırmızının lekesi kalbimin kenar çizgilerinde
hiç birşey
başka birşey bulamıyorum
bakma öyle neşeli olduğuma,
kumlara uzanıp bir şeyler yudumladığım,
akıttığım gözyaşlarımdan yaptığım kederlerdir...
deniz yıldızı gibi tüm vucudum yapıştı yerlere....
ben uyurken sessizce giyip ayakkabılarını gitmişsin,
ardında bir not;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!