kıvrım kıvrım kıvrandığın gecelerin karanlığında sarhoş gezer kalbin,
AŞK sanır gözlerin gördüğü her karanlığı...
bir düş kurup peşinden pencere açarsın
ama
sana sahile çizme sevgimizi demiştim,
dinlemedin,
bak;
dalgalar böldü aşkımızı işte...
kumdan kalelerin nasıl yıkıldığını küçükken görmüştük....
sahildeki kum tenecikleri kadar seviyorum seni;
kuş olup uçsam ateşlerin arasında,
hatta içinde olsam alevlerin,
özgürlük verebilir mi? bana dumanlar...
ateş ve canın yanyana olduğu bir resim çizebilir misin?
sen,ben olup içimi yakabilir misin?
soğuk iklimlerine dayanamaz benim de vucudum,
ah bir de kuyruğunu yenileyebilseydim aşklarımın...
ağaçlar üzerinde,yer altında
havada uçanı da var,suda yüzeni de
hatta renk değiştirenleri de var,
senin gibi...
gökyüzünün kalbi yanınca,
ateşler yağar yeryüzünün taşlarına,
ay kendi kendini boyamaz siyaha......
yıldızlar kibrit olur damlayan acılara.....
yüzüne sürdüğünle kıramazsın kalbimi,
ağır olmalı asıl yürek hangi sevdaya bırakmışsa kendini,
ben kurşunu olmadım kaleminin,
sevmem silahları,
gülleri severim,
senin gibi,
arkasında ne yeşillikler görür gözlerim
ne derin
ne ağaçlar gibidir bu sevgim
bakışlarına kilitlenmiş gözlerimde
tebessümün asılı kaldığı saatleri yaşarım
bir değişik aşk
bisikletimin tekerleri gibi
herşey dönüyor aklımda
zilini çaldığımda duyduğum kahkaha sesleri nerede?
eski sokakların
bir başından öbür ucuna çevrilen pedallarında kalmışım
arkadaşlarım sıra beklerken
kuşlar da yanımızda,
minik yürekle gezintideyiz...
kuşlara yem atmak için sokaklardayız...
minik yüreğin sorularına cevaplar dökülüyor dudaklarımdan....
tekerlekli sandalyedeki amcadan aldık yemlerimizi..
sorular başladı hemen;
yüreğimi ısırdın,
diş izlerinin derinliğinde kaldım,
aşık olmadım bacak aralarına....
değinmeden geçildi ilk günlerin fıkraları,
içilen bardakların hesabı tutulmadı gözlerimde....
süzgeçsiz çayların içinde dolaşan yapraklar gibi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!