Sensin, Türklüğün güneşi
Mustafa Kemal Atatürk
Gerçeğe döndürdün düşü
Mustafa Kemal Atatürk...
Senin eserin bu vatan
Yıkılmaz temeller atan
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Mahmut Çelikgün özünden
Gider aydınlık izinden
Ders alırız her sözünden
Mustafa Kemal Atatürk...
Muhteşem bir eser okudum değerli hocamın emeğine gönül sesine sağlık
tebrik ederim Allah rahmet eylesin mekanın cennet olsun
Allah rahmet eylesin yeri mekanı cennet olsun
Ne güzel ifade etmişsiniz
Ulu önderi
Yüreğinizin sesi var olsun
Bu şiiri 1985 yılında yazdım. Türk Klasikleri Dizisinde yayınlanan Aşık Mahmut Çelikgün...
Şiirlerinden ESİNTİLER...
Cumhuriyet ve Günümüz şiirleri Adı altında Kültür Hizmetleri tarafından kitap olarak yayınlandı.
Harika bir Mustafa Kemal Atatürk şiiri yüreğinize kaleminize sağlık saygı ve selamlar
Mahmut Çelikgün özünden
Gider aydınlık izinden
Ders alırız her sözünden
Mustafa Kemal Atatürk...
ATATÜRK Gibi bir lideri sevmeyenler utansın
ona düşman olanlar nasıl bir düşünceye sahip anlamıyorum
İnsanlık için bütün ömrünü vermiş böylesi bir vatan bırakmış bizlere
Mekanı cennet olsun çok anlamlı bir şiir tebrikler hocam selam ve saygılar
Hocam şiirin güzelmiş. Bazı dörtlükleri çıkartarak lisenin anma programında öğrencilere okutacağım. Selamlar.
On Kasım
Nefesin kesildi sarardı yüzün
Dokuzu beş geçe kapandı gözün
Düşmana toy düğün bizlere hüzün
Tarihde on Kasım karagün paşam
Tarihde on Kasım karagün Atam
Gözyaşı dökerim tesadüf güzün
Takvimin tarihi on kasım o gün
Bugünü sevemem kısası sözün
Ömrümde on Kasım karagün paşam
Ömrümde on Kasım karagün Atam
Hizmetler kervanı kısacık ömrün
Kıymetden kıymetli nutkunda sözün
Ruhumu ateşler sevdadır közün
Rehbersin cihana bugünde paşam
Rehbersin cihana ebedi Atam
Baykuşlar dostudur kargayla körün
Farketmez sevene bugünle dünün
Yeleli Bozkurtdur o mavi gözün
On Kasım harici Güneşsin paşam
On Kasım harici Güneşsin Atam
Mehmet Tamer Altıparmak
şiirinizi tebrik ederim selamlar
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta