9 Mart 1988 tarihinde normal doğumuna henüz 2 ay olmasına rağmen sabredememiş ve ikiz kardeşlerden ilk doğanı olmuştur..Ailenin yedi çocuğundan en küçüğü olarak kabul edilmektedir.İlkokulu ve ortaokulu Aksaray Hacı Cevriye Ünsal İlköğretim okulunda tamamladı.Liseyi Aksaray'da Somuncu Baba Lisesi'nde bitirmiştir. Üniversite öğreniminin ilk yılını Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği bölümünde tamamlayan şair ikinci sınıftan itibaren eğitimini Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği bölümünde sürdürmüş ve 2012 yılında bu bölümden mezun olmuştur. Üniversite öğreniminin son sınıfında Maliye Bakanlığına memur olarak atanan şair Kastamonu/Taşköprü'de 19 Eylül 2013 tarihine kadar görevini sürdürdü. Bu tarihten itibaren Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir okulda Türkçe öğretmeni olarak göreve başladı ve halen bu görevini sürdürmektedir.
Ortaokul yıllarında başladığı şiir yazma serüvenine devam eden şiirbaz insan "Şiirin yazıldığını düşünenlere,şiiri sahiplenenlere karşı şiirin yazdırıldığını ve şiirdeki bahsedilen kişinin şiirin asıl sahibi olduğunu"savunmaktadır. Şiir ağırlıklı olmak üzere hikaye ve denemeleri de olan şair, ilk şiir kitabını çıkartmak için çalışmalarına başlamıştır.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Siz benim cocuklugumdunuz ne guzeldi sizin bizi. Okuttugunuz yillar simdi hepinizi arar olduk hayatimizi bi hic ugruna mahvettik ve sonunda sizi buldum cok aradim sizi hala unutmadim canim hocam dilara doygun insllah yorumu mu gorup bana donersiniz sizi cok. Ozledim?
Çok güzel şiirleriniz var Hocam