Hangi denizin mavisi, hangi çimenin yeşili
Anlatır seni.
Hangi İstanbul ‘ dur bilmem, aradığım resmini.
Hangi resme sığmaz yüreğin;
Ayasofya’n yetim,
İstanbul kokusu sinmiş üzerine,
Boğaz ’dan mı geçtin güzel yar,
Marmara’nın mavisi çekilmiş gözlerine,
Eyyub’ un şefkatiyle beni kollarına sar.
Taç olmuş Sultanahmet başına,
Damı akan tüm evlere,
Hızır uğrasa bir kere.
Yoksullara yetimlere,
Hızır uğrasa bir kere.
Darda kalmış borçlulara,
İç Kanamaları
İç kanamaları yaşanır hayatımda,
İnsanlar sığınmaktadır gölgelere.
Bir gece yarısı sokak lambasının altında,
Bir çocuk; ayağı çıplak vaziyette.
Aşkına Geldim
Binbir kapı önünde dolanıp,
Hakikat birr ‘ini bulmaya geldim.
Harlayıp ateşi aşkın elinden,
Bülbül olup gülü sormaya geldim.
Takdir bildik başımıza geleni,
Haktan gayrısına dönmem yüzümü.
Hakikat yolunda ettik yemini,
Haktan gayrısına dönmem yüzümü.
Dünyayı yurt bilip malı yığanlar,
Gönlüme yağan yağmur,
Bana sabahı sunan güneş,
Yüreğime düşen;
En son çiğ damlası.
Sevgili,
Nur-dan Hediye
Resmini yapmak isterim
Uzakça diyarların;
Önde bir ev saksılı,
Duvarları beyaz boyalı.
Sarmaşıklar sarıvermiş,
Ne göz kamaştırıcı güzellikler,
Ne de çiçek tarhları.
Bir gece boyu odamın camına vuran,
Yağmur tanelerinde …
Bir antikacıdaki eski bir kilim,
Ve o kilimin her ilmeğinde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!