Hayatıma giren tüm kadınların iki heceliydi hep adları, tesadüf...Başlangıçta bir metafor,kendi iki yakasından ayrı,bitişiğine uzanan hayallerimin yakın geçmişinde, anlamını yitiriyor çoktan anılar.Şimdi ben olmayı hiciv sayabilir cümlelerim,dahası Eylüle hapsedebilirim tüm hicazkar besteleri.Oysa bir gülüş nede çok yakışırdı gözbebeklerine meleklerin,suru üflenmeseydi ömrümün belki bir kaç şiir yazabilirdim kanatlarındaki bahara...
Uzun zaman aldı
Yağmurla buluşmamız
Asırlar ötesinden kalma
Anılarımız vardı
Konuşacak çok şey
Ben onu 68 model bir impalayla
Bir hayat düşün
Göz kapakların titrerken
Tuzunda yaşının
Ökçesi üç tutam şiir
Kendi gölgenin korkusunda
Ne yazık hiç yaşanmamış yarınlar
Şimdi seninle
Denize doğru
Üç yüz adım
Koşmak vardı
Tüm bahaneleri
Hiç edip
Gece saat üçü beş gece
Kalkar limandan gemiler
Ağır ağır dalgaları vurur sahile
İpek kanatlı deniz kızlarının
Martıların aklı firar
Hatıralarım mazinin eşiğinde
Ne vakit yaz sabahlarını düşlesem
Yalnız bir iklimin sarmaşık yeşili
Tutar içimin deli yangınlarını
Adı Makber
Otuz beşine dallanır yaprakları
Çiçek acar buhranda
Uzun yıllar geçti
Uzun yollar
Hep çok eksildik
Kendimi hazır hissettiğimde
Belki bir Haziran yeşili
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!