Sahipsiz bir uçuruma düştü gözlerim
Aşkın yalnızlığına vurdum gecemi
Yine havada kan kokusu var.
Yine hüzün firarında yüreğim...
Uçurumlar özgürü bir failin günlüğünden düşüyorum.
Ve sayfa sayfa ölüyorum
Konuş Yüreğim...
Hayatımızın hayallere kaldığını
Ve hayallarin de namlularla ürkütüldüğünü...
Konuş yüreğim!
nice insanlar gördüm ben;
gözlerinden çağresizlik akan,
bir okadar şereflice sokaklarda yatan
ve nicelerini gördüm
dostu ugruna canını ortaya koyan.
namertliğe çelme takan.
Bu kibrit kutusu bitene kadar sigara içeceğim. Kızma.. Bana kızma, ömrüme kızma, ağlamama kızma, erguvanlarıma kızma, balkonlarıma kızma, ellerime kızma..
Ben on dokuz yıldır yaşamıyorum herkese yalan söyledim, sana da..
(Sana hiç dokundum mu ben?)
Kızma.. Kalamadığım yerlere binlerce kez döndüm belki, oraya da,
orayı sevmiştim.. Yarım bardak çay içmiştik, yolun kenarındaki çocuklara bakmıştık.
Ben yokmuşum gibi
Sen rahat yaşa
Hiç olmamış farzet
Keyfini bozma
Sen güçlü ol yine
Gücünle hırpala
Onuda sevdin mi?
Benim gibi...
Onunda gözlerinden yaş akıttın mı? Gecenin en siyah anlarında... Benim gibi umudunu alıpta gittin mi?
Kıyabildin mi onada...
Soylesene?
oda sevdi mi seni benim gibi, seni sevmeyi öğrenebildimi,
Özlüyorum seni
Yalansız bir özlem bu
Dolansız saf bir özlem.
Yeni doğan bir çoçuğun
Minicik elleri gibi
Yumuşak ve mazlum
Bir adam var, dibe vurmuş.
Vakit gece yarısı,
bir adamın son yürek yarası.
Gözlerinde yaşlarla,
yaşıyor, bir ihanet acısı...
Zaman gece yarısı,dışarıda fırtına ve yağmur.bense ıslak gözlerimle buğulanmış cama ismini yazıyor ve seni düşünüyorum.Hani bir şarkımız var ya; işte onu söylüyor ve belki gelir diyorum.O anda ' Hayatım ben geldim.' diyen bir ses duyuyorum ve karşımda SEN.' Birtanem hasretine daha fazla dayanamadım.Sana senin olmaya geldim.'diyorsun.Seni kollarımın arasına alıyorum ve o aşka,hasrete susamış dudaklarını öpmek için uzanıyorum ki; kahrolası gök gürültüsü buna engel oluyor.Anlıyorum ki gördüklerim ve öpmek için uzandığım kız gerçek değil.Meğer hayal görmüşüm.Bi anda seni hayallerimden bile ayıran o gökgürültüsüne isyan etmemek için kendimi zor tutuyorum.Ve o anda hırsımı almak için yumruğumu kaldırıyorum önümde duran o buğulu cama.Tam vuruyorum ki,bir anda duraklıyorum.Elim gitmiyor.Çünkü o buğulu camda ismin yazıyordu.İşte o anda içimden bir şeylerin akıp gittiğini hissettim.anladım ki; meğer seni cama değil de kalbime yazmışım.İşte seni böyle severken hayallerimde bile sana kavuşamamak be ni çıldırtıyor.içimdeki hasreti bir türlü atamıyorum ki.O anda tekrar 'Hayatım ben geldim' diyen sesi duyuyorum.Bu sefer heyecanlanmıyorum.Tekrar arkamı döndüğümde hayalinle karşılaşırsam dayanamam.Artık gücüm tükeniyor,ama o ses yineleniyordu.'Duymuyor musun? tatlım.Sana senin olamaya geldim.o camın önünde ne yapıyorsun'diyen bir ses ve gözlerimden akan yaşı silen bir çift el.'Bakıyorum ki bu defa hayal değil gerçek.Ve sana sarılmak için kollarımı uzatıyorum ki ikinci bir gök gürültüsü buna engel oluyor ve bir daha anlıyorum ki yine hayal görmüşüm. Artık bu sefer yumruğumu kaldırıp var gücümle cama indiriyorum.Elimden akan kanlar camda yazılı isminin üzerinden akarak iniyordu.Canım yanıyor.Ama bedenim değil,kalbim yanıyordu.Yavaş yavaş gücüm tükeniyor,acı veriyordu.Elimden akan kanlar kalbimi yavaş yavaş suluyarak beni bitiriyordu.Bense o anda' Seni Seviyorum.Ne olur gel.Daha fazla acı çektirme.'diyerek haykırıyordum.her ne kadar sen bana acı çektirsende ben son bir defa elimden sızan kanla buğulu cama birşeyler yazmaya çalışıyorum.
Birden özleyiveriyorsunuz...
Çoktan unuttugunuzu sandiginiz
ya da yalnizca bir kere karsilastiginiz
ve özlemek için yeteri kadar tanimadiginiz birini
bir sabah çilginca özleyerek uyaniyorsunuz.
Rüyalariniz içinizdeki o gizli
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!