Sen aldın bir kere kalbimi
aldın çıkardın, tozlu mahzenlerinden
Silinmez bir yazı gibi düştün
sayfalarına ömrümün
Kapanmaz bir yara gibi
büyüyorsun göz yaşlarımla her gün
Sen gittin,
sanki
Bir rüzgar esti saçlarından
bir zümrüd-ü anka
Masamdan şiirlerimi,
dudağımdan bestelerimi çaldı...
Doldurup heybene hüznü
Yıldızları
birer birer alarak
gökyüzünden
Taşları arasında koyup
intizar değirmeninin,
Bakışınla sandım güleyazdım
Gözlerini mendile yazdım...
Yandım ateşinle aşkının
Kora döndüm, küle yazdım...
Bu gün yine akşam oldu kara gözlüm
Güneş yine öptü ufukları
Bir yaprak daha kopardık takvimlerden
Bir çentik daha çizdik duvarlarına ömrümüzün
Yaşamaya mahkum,
Gülmeye tutsak günlerimize...
Farzet ki,
Bir kardelensin
tutkulara bürünmüş
Sevda dağlarının doruklarında açmışsın erken
Vakitsiz çıkmış rüzgarı ayrılığın
Kırılmışsın,
İçimde yalnız bir yıldızın
aya sevdası büyüyor,
bilinmez neden
Her yanı deprem, her yanı pusu ömrümün...
Güller bende yaşıyor hicranı,
kuşların telaşı bana,
Sensizlik ülkesinde yaşamak
nice hünerler istermiş
Beni bilirsin,
Adını söylediğim ilk günden beri
yaralı bir tutsak
yaralı bir sürgünüm zaten...
Seninle sevgi dağlarına düşen
bir tutkunun tohumunda
birleşti kaderimiz...
Bilmeden mevsimleri
Boy attık fütursuzca,
Bilmeden mevsimleri, ayları.
Bir gün alır başımı giderim
ardımda gözyaşı
ardımda umutlar kalır...
Parçalar kardelenler
buzdan perdesini hayatın
Anıların üstünde unutulmuş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!