ayakkabısını kaybeden çocuk
kaç defa aradım..
döne döne..
hep bir işaretle
her arama bulmaların ön sözü..
bulmaların başlığı..
otobüs
duraklarında bekle beni,
bir gün,
orta kapıdan inip,
geleceğim sana.
genç kızlar asılıyor
savruluyor ince bacaklarından etekleri
savruluyor yapraklar gibi
gökyüzünün karanlıklarına doğru
ölümüdür bu gülün ölümü...
saçları o masum teninin üzerini kaplamış,
göz bebekleri biteviye kanat çırparken gökyüzüne...
aniden dökülü verildi yapraklar,
adın sonbahar olsun..
tenin yaz..
ağlama tanrım
bak
yelkovan kuşları
sessiz sedasız
yitirilen yıllara doğru
biteviye
aşkı kaldırabilirmiydin ki sen..
yirmibeş kiloyu kaldıracak güçteydim
oysa ki ben..
kolestrolüm yüzün üstünde yine..
senin için çok fazlayım,
biliyorum..
bir acil servis girişi,
ellerimde kan
sana biriktiriyorum son nefesimi
anlamasınlar diye uzattıkca uzatıyorum....
gidişin çıplak bir kadın resminde
avutacakken bütün arsız tutkularımı
ben yeni dogurdum karanlıgın son kızını
artık kısır...
hiç birşey için..
sebepsiz başlangıçların noktasına koydum kendimi..
hiçliğin içinde kaybolmuş bedenimi arıyorum..
kaldırım taşlarına yıkılmış ağıtlar,
sarmış özlemi..
Şeffaf bi zanlıydın koynumda.
Namlusunuçapı ve markası
meçhul-dayar gibi hayatıma,
vurdun beni yüreğimden.
Yüreğim KALBİM oldu..
Ölü olarak ele geçiriliyor artık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!