Uzun yola hüküm giymiş gibi,
Çaresiz bir mahkumum ben şimdi.
Bu yola baş koymuşum benliğimi,
Kalbi durmuş,bir avareyim ben…
Yüreğimde hesap verir mazi,
Akşam olur,
Serçeler saçaklara...
Kar savurur,
Kartallar yuvasına...
Güneş kavurur,
Her şey yapraklara...
Bir sancıdır,içimimizde nöbete kalan,
Bir hasrettir,bizden önce uyanan,
Bir tutuşmadır,dünyaya sığmayan,
Bir eşkiyadır,yürekte yol kesen,
Bir yaradır, kabuğu geç kuruyan,
Bir bilmece ki,hiç çözülemeyen,
Bir namlu içinde,
Sırt sırta vermişti,gözlerinle sözlerin…
Saba makamına koşarken gece,
Yad ellerde,mehtabın şahitliğinde,
Çok gördü dokunmayı,ellerime ellerin…
Pranga idi,ayağımda,
Kaldırım taşları,
Bu şehirden kaçarken…
Herkes sofrasında gülerken,
Ayağımda zincirler vardı…
Kuş olup uçtuğumuz sokaklar,
SENDEKİ GÜZELLİKLER
Sendeki bu güzellikler,
Kimbilir,kaç imbikten,
Kaç kere süzüldü…
Dalınca,seni seyrana,
Bir güvercin vardı,
Kendi gibi ak yürekli.
Durmadan uçar ama,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!