Mustafa Eyriboyun'a Şiiri - Muharrem Akman

MUSTAFA EYRİBOYUN'A

Karaelmasın ücra bir köyünün
Damlı sayatlı evlerinden
Beş Altı kardeşli
Rençber bir ailenin
Çocuğuydun sende
Eğitim,alfabeyi öğrenmek
İlkokul beşten, diploma demekti
Sonrasını kimse bilmezdi
Diploma almak zorunlu
Tek öğretmeni tek katlı okul
Bitmeden bile tam adam akıllı
Tarla sayat dam bostan
Hayvanların peşinde

Merhaba hayat
Geldi Bir cengaver aranıza
Sonra askere gitmek
Ve sonra karaelmasın
Hangi kartiyenin hangi
Domuzdamı sırasında olacan
Mimlenmişti yerimiz biz doğmadan
Aşkın sevdanın sevmenin
Farkına bile varmadan
Kaşla göz arasında
Bir oldu bitti ile girdiğinde gerdeğe
Birken iki olurdun sen de

Ereğli Amasra arasında yayılmış
Ereğli kömürleri işletmeleri nin
Ocaklarının birinde
Sayılırdık usta ile amele
Domuzdamcı Hasan
Kazmacı Niyazi Tabanci Durmuş
Taramacı Hüsnü
Ezberlediydik Ocak başlarında
Henüz çocukken daha
Gruzuda yanarak ölmek
Sandalyenin altı kadar yerden
Sürünerek geçmek
Duymuyorduk ki başka meslek
Kapıcı düğmeci marangozluk
Ambarcı oldun mu emeklisin demek
Yerkürenin ağırlığına dayanamayıp
Büyük bir çatırtı ile kırılıp
Çam meşe kayın ağaçları ile birlikte
Tonlarca kömürün altında
Baretinin bir tarafa lamba bir tarafa
Balta kazma kürek bir yana
Can vermek
Beline sardığın ip
Kemerindeki Batarya
Yahut alında rastladığımız gaz
Sıkışmasına
Kaderlerimiz hep Kara
Yüzlerce binlerce tabut
Gönderdi KARAELMAS
Köylere kasabalara

Nereye gittiğini bile bilmediğin
Baba sevgisi baba hasretin
Her gidişin de arkasından ağlamak
Dayanamadı baba yüreği
Tutup kolundan getirdi senide
Tek odalı tek tek katlı gecekondusuna
Başlamış buradan eğitimin
İlkokul lise üniversite
Yaşıtlarının adını bile bilmediği
Başlamıştı eğitimin şansına
Bir de bisikletin olsaydı
Dursaydı sözünde baban
Kolay olmadı yaşamamızın
Her bölümü gibi okullu olmak
Yaz tatilinde kereste biçmek
İnşaatta çalışmak hayvan gütmek
Ve ipi göğüslemis varmıştım hedefine
Hep gitmişsin anlıyorum burnunun dikine
Kimse dedirtemiş sana
Doğruya yanlış eğriye doğru
En çok ta kızıyordun
Maden ocaklarında çalışmadan
Yövmiye alanlara
Aranızda arkadaşlık kan bağı da olmasa da
Akademik kariyerine ara vermişsin
İşçilerin hakini korumak adına
Geçmiş sin kooperatif başkanlığına
Çarpıyordu kalbin maden ocaklarında

Emeğin emekçinin yanında
Öğrenmiş tim kısa bir sosyal medya
Tartışmasında
Erkenden yitirdiğimiz işçi lideri
Emeğin bekçisi sendika başkanı
Hüseyin Kolçakın düğünün de
Kuyubaşında elinde kamera
İlk orada rastlamıştım sana
Gerçek hayatta

Bitmedi herşey rahat değildi hayat yine
Akademik kariyer Meslekte yükselme ile
Sanki yarı tanrı görüyorlar diyordun
Köye gidince mühendis deyince
Oysa kendi saçını bile kaşıyacak tırnağın
Yoktu kendince
Şeker kanyonu hes olmasın
Kız meslek lisesi yıkılmasın mitinginde
Yanyanaydık birlikte
Yardım edersin yardım isteyene
Elinden geldiğince
Gitmiştim ziyaretine bir kere
Gelmiştin makamına unvanına bakmadan
Çalıştığım iş yerine sen de
Japonya Kanada gördüğünüz
Eğitim Seminerlere dil eğitiminde
Bir çok projelerin varmış
Kömür kentine
Belli duyuramadın sesini sen bile
Damlı sayatlı evlerden çıkıp
Bilimin,unvanın, yaşama tarzın, diploma
Kariyerinizle
Sıçrama yaptın Dünya vatandaşlığına

Cevap vermemiştin son günlerindeki
Sosyal medyadan yazdığım çağrılara
Düşünürken ben neden niçin nasıl diye
Oysa cevap verirdin hemen
Takatın dermanın kalmamış oysa
Son günlerin miş meğer
Hastanesi odasında
Son çağrımı yapmıştım duyunca
Karşımda sevgili eşin Dilek hoca
Anladım ki çağın hastalığı CORONA
Bulaşmış sana da
En son akıla gelirdi nasıl yakalanır
Mustafa hoca bu hastalığa
Gidişin kayıp oldu
Bilme insanlığa dosta düşmana
Sevenin sevmeyenin saygı duymuş
Dik duruşun hilesiz hurdasız yaşamına
Sen rahat uyu oralarda
Bildiğin gibi değişen bir şey yok burada

Muharrem Akman
18/11/2021 Zonguldak