Altın harflerle yazdık.
Tarih sayfalarına.
Bütün dünya imrenir
Türk’ün bu destanına.
Bundan yıllarca önce
Sizlersiniz toplum binasının sağlam direkleri.
Yükünü taşıyan sizlersiniz milletlerin.
Bizlerin sevgisiyle kıpraşır durur yürekleriniz.
Sizler her zaman öndesiniz.
Gözleriniz hep ötelerde,
Öğretmenlerim, yaşayacaksınız şu minik yüreklerde.
Arkadaşlar dinleyin.
Size birkaç sözüm var.
Hepimiz uymalıyız.
Önemlidir kurallar.
Kurallara uyarsak
Bana bir ev verin, orman kenarında,
Yanında küçük bir şırıltı olsun.
Bir de bacası tütsün yeter.
Ve sadece un ve buğdayım olsun.
Bir kuru ekmek,
Bir tas çorba.
Yaşlılara, sakatlara
Yardıma koş yardıma koş.
Gariplere muhtaçlara
Yardıma koş yardıma koş
Öksüz, yetim, fakirlere
Her sabah uyanınca
Yatağımı toplarım.
Sonra banyoya girip
El, yüzümü yıkarım.
Kahvaltı masasına
Dün buraya kar yağdı.
Ne kadar da sevindik.
Kartopu oynayarak,
Neşelendik eğlendik.
Okulun bahçesinde,
Eteklerini topladı güneş,
Bir kez daha kayboldu ufukta.
Günler haftalar geçti.
Yetmedi.
Bir bir akıp gitti ardı ardına yıllar.
Bana bakınca eski ben değilim.
Çıktı İstanbul’dan Samsun’a doğru.
Dalgalar yoldaşı oldu Ata’nın.
Onu taşıyan Bandırma vapuru,
Kurtuluşu oldu güzel vatanın.
Ata, ayak basar basmaz Samsun’a
Babamla çıktık bu gün
Alışveriş yapmaya
Gözüm hemen takıldı
Güzel bir kumbaraya.
Babacığıma dedim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!