1980 ekiminde Kayseri'de doğdum. Üniversiteye kadar orada yaşadım. Şu anda Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri ve Mühendisliği son sınıf öğrencisiyim.
Şiire ilgim Necip Fazıl'la başladı. Çok şiirini ezberleyene kadar okudum. Sonra Asaf Halet Çelebi ve İsmet Özel en sevdiğim şairler oldu. Arada başka insanların şiirlerini mutlaka okumuşsam da tüm eserlerini başucu kitabı yapabileceğim şairler onlardı.
Üniversitede başka şairleri de tanıma fırsatı buldum. Nevzat Çelik, Sezai Karakoç, Turgut Uyar, Lale Müldür, Cemal Süreya bu dönemin ...
son sahne:
yüzünde ılık bir rüzgar.
saçında son bir kıpırtı.
sarı bir gök...
gözlerde yaş yok.
diyorum ki sevgilim
sensiz hayat
siyah-beyaz film gösteren renkli bir televizyon
kafesi açık kalmış uçamayan kuş
saçların çöl kumu
Bir bilmece gibi çıkmak karşına
İpuçları taşımak ama mânâsız olmak
Bir bilmece olmak, karşına çıkınca
Çözülebilirliği henüz ispatlanamamak
usulca kayar gözlerimin üstünden
gözlerin kumsalda küçülen sular
çekilen denizin ardından
bakanlar toprağı ıslak yakalar
(2001)
benimki
beyaz ve bahar bir yastıkta, 'uyanmamak'tı yalnızca
az çıkmış sakalımla gülümsemekti bıyığımın üstünden, uyurken
ne yastıkta bıraktığın o ılık kokun
ne göğsümde kokunla sürdüğün uykun
geçisinle yollardan hızlıca kalkan kuru yapraklar bu yaz sabahında bile aklıma gelebiliyor.
güneşin beyaz üstünde duruşu kadar parlaktın. hiç bir rengi emmedin hep yansıttın.
bir uçurum kenarında dengesini sağlamaya çalışıyordu sanki ay. itsen gece karanlık, çeksen sen vardın.
aynalardan aldığım ciddi yüzlerim...
kağıtlara yazdığım seNsert kararlar...
sesli söylesem marş olur; iç konuşmalar...
'beden dili'nde kıvrılan koca yalanlar...
Nasıl;
sende duyduğum aşkın bir başka çekimiydi
burdan çok uzaklara giden bir limandın
ikindi seriniydin, bir bardak çaydın,
rüzgardın.
hüznün ikinci adıydın..
aklımda bu kadar kalmazdın belki
kalbimde yanağının izi hâlâ duruyor...
kurallı cümlelerim yeniden devriliyor
kaç cilt yalan okudum yok saymak için seni
unuttum serisinin işte sonu geliyor
büyüdümdü
birden gitmemiştin hani.. toplanman uzun sürmüştü.
gözlerini almıştın önce. gözlerinde başladı diye herşey belki de.
eskimiş bir bakış bile bırakmamıştın, artık kullanmayacağın..
ayak uçlarını çevirmiştin sonra başka bir yöne
saçlarını toplamıştın ortalıktan..
hani gittiğimiz her yere biraz biraz döktüğün saçlarını
şair değil belki ama kesinlikle şair gibi duruyor. heralde şairmiş ki öyle duruyor.