Gelmemiştir dünyaya senin gibi birisi
Sana kalbim duruyor sana aklım şaşıyor
Büyülü ellerinle ey zarafet perisi
Dokunduğun yerlere güzellik bulaşıyor
İçimde bir his var eksilmeyen hep artan
Hani uykularını düşlerim bölüyordu
Seviyorum diyordun sevgi dediğin bu mu
Hani yanan yüreğin aşkımdan ölüyordu
Söyle bana sevdiğim duyduklarım doğru mu
Doğru mu yüreğinden çıkarıpta attığın
Dilleri olsa da anlatsa sana
Aşkına düştüğüm günden bu yana
Her akşam kapında döne dolana
Gezdiğimi bilir sokak lambası
Benim sarayımdır bu köşe başı
Başka gelmez yerin dolmaz Ecevit
Aşkla açan çiçek solmaz Ecevit
Bu memleket senden çok şey öğrendi
Beden ölür fikir ölmez Ecevit
Annene bir yalan söyle
Gel bu gece gel bize gel
Gel benimle gönül eyle
Gel bu gece gel bize gel
Gönülleri köşk yaparız
Kerem misali yanıp
Papatyalara kanıp
Uykularda uyanıp
Beklediğim sen misin
Sen misin kaşı karam
Bir zamanlar benim sırdaşımdınız
Bende hatıranız derin aynalar
Aşıktım yolumda yoldaşımdınız
Gençliğimi geri verin aynalar
Yemyeşil gösterin kuru dalları
Yıllar oldu o hikaye biteli
Çoğunu unuttum azı aklımda
Beni bırakıp ta gitti gideli
Baharı unuttum yazı aklımda
Şirindi nazikti narinim derdim
Ben gönlümü umutsuz sevdalarla
Eğittim
Kelebeklere özendim her bahar
Bir hafta sürdü çiçeklerle sevdam
Sevdanın dehlizlerinde yittim
Ben yittim
Hiç çekinmeden gel
Kollarımın arasına
Esirin de benim, aşığında
Bir başka parlıyor gözlerin
Mum ışığında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!