Dün gece rüyamda gördüm seni
Elinde damla damla yağmur
Bulutların üzerinde gördüm seni
Ben ıssız adada susuzdum
Damla damla yağdı yağmur
Beni anlamazsan geceyi anla
Gülyüzün gülsün gece olunca
Dolunayı ziyaret et gizlice
Kimseler görmesin sizi
Duymasınlar konuştuklarınızı
Bulutlar girmesin aranıza
Bir hayat düşün ertesi günden korkan
Çırpınışları arasında çağrışımları arayan
Közü filtresine dayanmış sigara gibi
Yaşamın ucundan düşecek anlaşılan
Hele takvim cumaya geldi mi?
Hele gece güne düştü mü?
Sessizliğe gömülmüş yol alıyorum düş âlemine
Korku başucumda,
Hatta soluduğum havada
Başa çıkamama tereddüdüne dayanan titrek adımlarım
Elin uzandığı kaleme yön dahi veremeden
Hunhar asabiyete doğru mu adımlarım?
eçmişe mağrur bakar olmuş gözlerim
Ufukta gözüken nedir ki, ben neylerim
Gücümden ötesi yüklenmez üstüme iyi bilirim
Lakin ben geçemedim, affet beni güzelim
Her şeyin vardır elbet bir gayesi
Güneşin yağmur damlalarıyla buluştuğu an,
Gözlerini farkettim gökkuşağında
Ela yoktu gökkuşağında ama
Gökkuşağı vardı gözlerinde...
Sensizlik vurdu gülleri
Güz yağmuru bile
Bu acıyı vermedi
Sensiz geçen her günün yalnızlığı
Yavaş yavaş yer içimi
Eskiden sadece ellerim sensizdi
Her daim mütemadiyen sessiz olmak mı gerek?
Umutları taşa bağlayıp suya mı atmalı?
Unutmak için her şeyi ince uzun bir taş bulup
Seksin diye denize mi fırlatmalı?
Tek düzeye dönmüş hayatım farkına varmadan.
Yaşanmış hayallere savrulur kimi zaman insan
Hatırası hoş ama elde kalanı olmayan
Seneler sürer de bir ufak kâğıda anca sığan
Ardından özlemle pekişip
Yaşanmışa gıptayla bakılan
İşte böyle bir şey belki şu an yaşadıklarım
İnsanoğlu kudurmuş, pisliği aşikâr
Ar namus avcı elinde şikâr
Gariban alışmış bakışlara haşinkâr,
Yetimin yanına kalan bir tas aşı kar
Yeni yıl diyorlar, kutlamak lazım gelirmiş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!