Karanlık gecelerin sessizliğinde;
Uykudan,kah uyanıp/kah daldın Annem..
O;bedenin ve ruh'un fersizliğinde,
Sabah'lara,uykusuz çok kaldın Annem.
Ağlardı beşiğinde, küçük bebeğin,
Bir zamanlar ne idi,
Oğuz'un torunları.
Kayı'lar özne idi,
Yükseldi orunları.
İlden/ile geçtiler,
Kocaman bir şehrin,mefruş camisi,
Avluda musalla,üstünde tabut,
Dünyayı geçirmiş,öteye merbut,
İçinde yatıyor,meçhul birisi...
Kimbilir,nerenin bir serserisi..
Ar perdesi yırtılmış,isyankar şehrin,
Gemlenmeyen arzular,düşer bilince.
Neon'lu caddelerin her karesinde,
Mahşerin atlıları,dolaşır gece.
Manukyan'ın büyüsü,çeker şiddetle,
İşte;elimde kalem,engin tefekkür;
Açtır bana hikmetin kapılarını
Püskür içimdeki kor, dışarı püskür,
Yaksın, nefsin putlaşan tabularını
1986/Mustafa Celal
Kırılır umutlarım,
Gerilir yüz hatlarım
Bulursam rahatlarım
Dost bulursam,başa taç.
Atıp-tutan insanlar,
O,toz pembe bir alem,çocukluğun dünyası,
Sanki;uykularımın saniyelik rüyası.
Geçti-gitti,hayatın kuşatınca riyası
* *
Elvada! saf başlangıç,çocukluğum elveda!
Saçlarımı okşayan,müşfik ellere veda.
Açıldı perdeler,işte gõrdüğüm,
Bir"ninni masalı" öğrendiklerim
İkbâle musallat,menhus kôrdüğüm,
Cilalı ne varsa,imrendiklerim.
Dedelerden miras,girdim bir yola,
Yağmur'un sesini dinlerken gece,
Zihnim'de;Bahçeler/bağlar canlanır,
Hecümerc ovalar/dağlar canlanır.
Edvar'ı zadegan, düşer bilince,
Talan/yağma/çapul;Çağlar canlanır.
Artık bitsin atalet,başlasın büyük eylem
Öteler ötesinin,anlamına muvazi
Rüzgarların sürdüğü kuru yaprakmı?
yetsin!
Başlasın seferberlik,canlansın diye alem
Fena değil