Kalbimde esen fırtına, savurur beni karşına,
Uçurur sözcüklerimi, zihin diyarımın ardına.
Açılamadığım hisler, tutuşur bir yangına;
Yanar diyarım, kurtaramaz fırtına.
Ruhumun dileği bana haram,
Gölgeler serilir odama, gece aktığında,
Her köşede hatıran deler kalbimi, andığımda.
Dudaklarım titrer, ama çıkmaz seda;
Kalbimde saklı kalan mahfuz eda.
Gizleyemez gölgeler, derin bir iz.
Gölgeler serilir odama, gece seyranda,
Her yerde hatıran deler kalbimi saharda.
Dudaklarım titrer, fakat çıkmaz hiçbir seda;
Kalbimde ebedi saklı kalan mahfuz eda.
Gizleyemez gölgeler, derin sevdalı bir iz.
Gittin hızlıca, bakmadan arkana;
Oysa arkandaydım içimdeki sevdayla.
Buz kesmişti hava, biliyordum ama;
Isıtırdı beni, içimdeki sevda.
Bilirim yetişemem, ama yine de
İçimdeki seda, söylememi ister hislerimi.
Korkarım, sağlarsa seni kaybetmemi.
Kalırım arafta; cesaret eder ama vazgeçerim.
Zihnimdeki karanlıkta kendimi kaybederim.
Gece rengi saçların kamaştırır gözlerimi;
Aşkın ardında zihinde mahzun bir raf;
Üstünde, olmayan gizli bir fotoğraf.
Ağlamak ve gülmek, zihinde bir araf;
Her şeyde olan, sana ait bir paraf.
Bir rüya var, yaşanmış ardında bir iz;
Kuruldu taşlar, sevda tahtasının üstüne,
Tahta üstünde piyonlar, bir hüznün izine.
Yürür piyonlar; şahı fethetmek bir vazife,
Uzar oyun, koyarsın şahına hep mesafe.
Siyah-beyaz kareler, aşkın izini örtse,
Sis çöker usulca, kaybolurum ben.
Uzakta bir yansıma, sandım ki sen.
Mahfî sema, görünmez mehpare ten.
Düşlerim dalgalanır, suskun bir zen.
Koşarım peşinden, bilmem ki neden.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!