bir büyü gibi örtüyor üstünü dünyamın,kederiyle
sevinç nidaları acı dolu haykırışlarla bir sessizliğinde
buzlu camın ardından yaşanan hayatları temize çekiyor
diğerlerini sustururken; kar konuşuyor,kendi diliyle
beylik sevdasını çekip belinden,intihar ediyor bir martı
'Seni seviyorum' demek
Daha zor yıldızlara sormaktan
Gökkuşağının nerede bittiğini
Nedendir bilmem
Ama olmuyor işte
Kalp çok istese de
saat sabahın beşi
kadife lacivertini bürünüyor bu şehir erken sabahın
yalınayak yürüdüğüm sokaklar çok tanıdık
yolculuk baharına,kaşmir zamanlarımın
hayalimde canlanan yalnızca sisli hatıralar
gülüşlerimi alıp gittin ya
belki ısıtıyorlardır diye seni
kızamadım
ne gidişine, ne de yaptığın hırsızlığa...
yol yıldızsız ayrılıklara doğru uzuyor şimdi
özlemlere kaç kilometre kaldığını yazıyor tabelalar
her sözcük kan damlıyor kalemimden
acınası fısıltılarla konuşuyor hatıralar
ve ben;
Aşklar vardır,geceden başka giysisi olmayan
Karamsarlığınızı soymanız gerekir önce
En çekici arzularınızın yansımasıdır
Cihan'da bir inci gibi ışıl ışıl parlayan...
Aşklar vardır,küstüm çiçeğine benzer
Hiçkimse olmak zor şeydir
Ne saçının modeline kendin karar verebilirsin
Ne de kıyafetinin rengine
Yüzündeki ifade bile senden bağımsızdır
Sense
Sana can veren kaleme
Yalnız bir adamım ben
Kendimce tanımı açıktır aslında
Ama kimisi farklı isimlendirir
Saygısız,serseri,kaba,asi
Hepsini yakıştıran vardır
Yine de sorarsan laf arasında
Uyu sevgilim
Kollarına bırak kendini sıkılgan gecenin
Bırak ki sarabileyim seni
Düşlerin diyarından uzanıp
Rüyana gireceğim için uyu
Ben bu şehre yeni geldim
Dudağımda bir şarkı
'Uzayıp giden şu tren yolları
Açılıp sarmaz yârin kolları'
Belki eksik,belki hatalı
Neyim doğruydu ki,neyim tamdı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!