Ben yaralı bir kuşum
Yaralı bırakıp gitme
Sevdanla lal olmuşum
Beni sevdandan etme
Bu gönüle neyleyim
Çanakkale’yi gezdim gözlerim yaşlı
Sanki hala siperler dolu, cephede nefer
Başlarında dünya serdarı, düşmana haddini bildirmiş onurlu asker
Tüfeği boyundan uzun taze bedenler
Düşman karşısında azametle durmuş, gözü pek yiğitler
Ne ilaç ne neşter deva olamaz
Tamiri ne mümkün gönül yarası
Yaraya bastığın ellerin titrer
İflah olmaz acır suskun yürekler
Yürek sızısına tabip çaresiz
Samsun’dan yine doğsa gözlerin
Güneş gibi ufkumuzda batmasan
Senin ferinle aydınlansa nesiller
İstiklâl darağacına konmadan Atam
Senin dehanla bu güne dek yürüdük
Bir dilek tuttum ikimiz için
Bir dilek bir rüya bit serap gibi
Sevdim âşık oldum bir güzele
Bir güzel bir rüya bir serap gibi
Cenneti aramam senin yanında
Bu cansız bedene doğdun sen geldin.
Solan bir çiçeğe canı sen verdin.
En güzel arzuma murada erdim.
Benim canım sende biz ayrılamayız.
Artık kıyamet kopsa yıkılmaz dünyamız.
Her gece ayni yere gelir çoban yıldızı
Âşık olmuş mehtaba kime nispeti
Volta atar saman yolunda âşıklar
Yeryüzünde bir başına çoban kızı
Teselli bulamaz
Şarkılar düğümlenir boğazına
Yaşamanın manasından yoksun
Yüreğinde eksikse sevgi
Bir çocuğun gözyaşlarına değmediyse elin
Ve yüreğinde hissetmediğin o sızı…
Süslemekle örtülür mü hatalar
Ateş düştü yüreklere söndür deryalar
Gark ettin bir fidanı bumuydu adalet
Önce dost diye kucakladın dönüp bakmadın
Oysa sana âşıktı’ o gün değil ilelebet
Vurgun yedi yürekler bu acı dinmez
Mevsim hazan mevsimi
Öylesine bir akşamüstü
Kapkara bulutlar örtmüştü engini
Bir gaflet perdesi çöktü
Yağmur yağdı yağacak
Dalgalara kalkan olmuş yalçın kayalar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!