Nazlı yarin tatlı sohbeti dili,
El olmuş yüzüme küsüyor şimdi.
Kör olası zalim ayrılık yeli
Sağımdan solumdan esiyor şimdi.
Yardan işittiğim bir anlık azar,
Sen böyle insafsız değildin gülüm,
Ne söyledim ben ne yaptım sana?
Yüzünü asıp da geçip geçip gitmezdin,
Ne oldu sevgilim, ne oldu sana?
Hani hayalindim, hani düşündüm,
Bir deli sevdaya tutuldu başım.
Ölmüşüm kalmışım vız gelir bana.
Meyhane meskenim meyim yoldaşım.
Aşkına içtikçe hız gelir bana,
Silahım belimde elim tetikte.
Eski bir hatıra değilsin bana,
Gönül evimdeki yar hatırımda.
Tutkulu, vefalı, sevgili bir dost,
Bir güzel yüz, tatlı dil hatırımda.
Bir Leyla bir Şirin bakışın vardı,
Sen gittin bana da beklemek düştü,
Bana dön diyecek yer mi bıraktın,
Bu aşkın değeri gözümden düştü,
Bana tutacağım dal mı bıraktın.
Birazcık merhamet yoktu gönlünde,
Günler, aylar hatta seneler geçti
Sabrın sonu selamete çıkmıyor
Ömür gelip geçti hüsran bitmedi
Sabrın sonu selamete çıkmıyor
Beklemekten döndüm sabır taşına
Anladım ki bu dünyadan fayda yok
Bu yüzden ben fazla durmayacağım
Gönlümün hayata şükranı da yok
Şu yalan dünyadan ayrılacağım
Belki akşam üstü güneş batarken
Sensiz iki kelam düşmüyor dile
Kalem, kalbe yetişmiyor sultanım
Rüzgarlar kokunu getirse bile
Seni bana getirmiyor sultanım
Gözler, yaşlarını döküp de inler
Bu yer sana iyi gelmiş belli ki
Unutup gitmişsin geçen zamanı
Sitem değil, bir terennüm bendeki
Gelmedi mi hatır sorma zamanı
Öyle ya, unuttun sen beni çoktan
Kapımda beynimi çınlatan bir zil
Ey misafir dertler hizaya dizil!
Kalemim hazırlan, şiirim çizil!
Bu gelen bir hüznün habercisidir.
Gözlerim sebepsiz boşa mı ağlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!