Mustafa Alpaydın Şiirleri - Şair Mustafa ...

Kasap bedesteni yıkıldı gitti
Asırlık yapının encamı bitti
Çoğu esnaf terki zanaat etti
Rençberliğe döndü kardaş duydun mu?

Heybetli gezerdi bekçi başısı

Kıraç topraklarda güller mi biter
Mezeye gerek yok leblebi yeter
Bugüne şükürler olmazsak beter
Fondip demesek de içoruk ağe

Emekli olmuşuz yaşımız geçmiş

Kerpiçten yapılmış daracık evler
Kuş tağası vardır odalarında
Bir ömür geçirmiş hanımlar beyler
Ne sırlar gizlidir aralarında.

Bahçe ortasında kurumuş kuyu

Senden evveli yoktur seninle var olmuşum
Hasret beni tüketmiş aşkınla kavrulmuşum
Ne varsa aradığım inan sende bulmuşum
Saf ve temiz aşkına gönülden bağlanmışım

Sende başlar umutlar sende bütün duygular

Cennetten müjde geldi çırpınıyor yüreğim
Bir gonca gül açıldı ilkbahar günlerinde
Son bir defa da olsa seni görmek dileğim
Bana bir ümit oldun ömrün son demlerinde

Ayrılığın zehrini içimde taşıyorum

Yeniden sevemem ki ömür kısa vakit dar
Çöle dönmüş bağrıma neşter vurma nazlı yar
Şarkılar hüzzam çalar gece sabaha kadar
Bu hayat böyle geçti olamadık bahtiyar

Gecenin bir vaktinde uyandırır kederler

Karşıdan gelirsin işveli güzel
Seni gören yürek oynar bilesin
Hazan mevsiminde dökülür gazel
İçimde kor ateş yanar bilesin

Seherde ışıldar sevda çırası

Türk kahvesi içinde hel bitkisi bulunmaz
Üfleyerek içenin kahveden ağzı yanmaz
Kahve tiryakileri bir fincan ile kanmaz
Kömürde pişer kahve ateşiyle oynanmaz

Meraklı olan bulur kahvenin en hasını

Ayrılık ateşinin kavrulurum harında
Yandı tutuştu gönül senin ahuzârında
Sevenlerin dergâhı âşıklar pınarında
----Sürmeli gözlerinden yaşları sileceğim
----Bekle beni bir tanem kısmetse döneceğim

Niçin böyle hırçın akarsın dere
Irmaklarda seni bekleyen mi var
Suyun azalırsa bir bak göklere
Yağmur bulutları mehtabı boğar

Biraz gürültüsüz akamaz mısın