Koskoca bir denizimiz var
önümüzde uzayıp giden.
Bir dağ ateşi sıcaklığında
öpüşlerimiz...
ve bir de hasretimiz var,
yan yanayken bile hissettiğimiz.
cehennemi bir sıcaklığı vardı ellerinin
sonra soğuyorlardı
çünkü bana dokunuyorlardı
sonra faydasız bir çığlık kopuyordu içimde
"gitme! " diye..
kibirli bir yalnızlık
burnu kaf dağına aşinâ
feryat-figan bir sessizlik
gündüz güneşle dost
gece karanlıkla sevgili
bir uçurumun kenarından
baktım dünyaya
bir adım ileride
sonsuzluk
eski skodalar gibiydi gece
gıcırtılı ve yalnız...
ne sen,
ne fren,
ne de sodyum amital...
seni kendime yakın,
yarınlarıma uzak görmek
şarkılara döküp yüreğimi
kıyasıya özlemek
beynimde dolanan,
sana yazılmış dizeleri
Koyduk elimizdeki hüzünlerimizi
ellerimize bulaşan kanı silmek için
kalıntıları vardı ellerimizde
Arkasından koştuğumuz geçmişimizin
Bir sis bulutundaydık sanki
Gözlerim acıyor.
Kurumuş bir göl kadar mahzun,
Bir kelebeğin ömrü kadar sezilmez
gözlerim.
Bakışlarım odaklanıyor uykusuzluğuma.
kaçıncı gece bu kimbilir
bir acı kahve misali
kırk yıl uykusuz belki
bu kaçıncı gece kimbilir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!