Çok üzgünüm Suriye, çok üzgünüm Pakistan!
Gözümde yaşlar ile dua ettim sadece.
Üzgünüm Afganistan, üzgünüm ben Türkistan!
Kâfire sitem edip, uyudum ben her gece.
Çok üzgünüm Filistin, çok üzgünüm Myanmar!
Devir değişti artık, öldü nene Hatunlar!
Bizim de kendimizce, mühim işlerimiz var,
Gitti Seyit onbaşı, geldi duran adamlar.
Üzgünüm Çeçenistan, çok üzgünüm ben Irak!
Acınız acım ama savaşa yetmez yürek,
Üstelik barışçıyız, hem savaşa ne gerek,
Ucunda ölüm de var, gidilir mi bilerek.
Çok üzgünüm Patani, üzgünüm Arnavutluk!
Zamanla kendimizi, medya ile avuttuk,
Onlar yazdı ağladık, yazmadılar unuttuk,
Size akan yaşları, uyku ile kuruttuk.
Üzgünüm Bosna Hersek, üzgünüm Azerbaycan!
Takdir edersiniz ki, önce can, sonra canan.
Böylece rahatladı, bizde var olan vicdan,
Ahreti sorarsan, düşünmedi Müslüman.
Üzgünüm Başkan Mursi, üzgünüm ama Mısır!
Kardeşliği unuttuk, kim bilir ki kaç asır,
Bahaneydi ağaçlar, aslen duygular kısır,
Taksimde yata yata, kalpler bağladı nasır.
Dün gece ne ak idik, ne de kara bağladık,
Biraz haber izledik, duygusala bağladık,
Birazda dua edip, çaput dala bağladık,
sözde gözyaşlarıyla, yürekleri dağladık.
Sokaklar bomboş idi, yok birbirin yiyenler,
Ne milliyetçi vardı, ne çağdaşım diyenler,
Hani duyarlıydınız? Eylem haltı yiyenler,
Sizi bugün görelim, nerde görünmeyenler.
04.07.2013
İSTANBUL
Kayıt Tarihi : 2.9.2013 14:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!