Müslümana Haram (kıssa) Şiiri - Mehmet Ş ...

Mehmet Şahan
2974

ŞİİR


41

TAKİPÇİ

Müslümana Haram (kıssa)

kıssa MÜSLÜMANA HARAM

Bir vakitler Bursa’da Müslüman’ın birisi,
Bir çeşme yapar ama ibretliktir gerisi!

Kitabeye yazdığı görülmemiş dramdır:
“Her kula helâl, Müslüman’a haramdır!”

Osmanlı’nın başkenti Bursa birden karışır,
Herkes gider kadıya şikayette yarışır!

Adamı yakalayıp getirirler huzura,
Kadı öfkeyle sorar fitne yayan muzura:

“Bu nasıl bir fitnedir? Her kula helal dersin,
Din-i Mübin İslâm’ı bu haktan men edersin!

Olacak iş midir bu, aklını mı yitirdin?
Geçerli sebep yoksa hayatını bitirdin!”

- “Müsaade buyurun; elbet sebebi vardır,
Lakin ispat gerekir, çözüm yeri de dardır!”

“Ne delili be adam! Düpedüz bizi kardın,
Müslüman bir devlette sen ki fitne çıkardın!

Bil ki yüce devletin ahalisi neciptir,
Senin gibi fitnenin derhal katli vaciptir!”

Kadı kızmış olsa da çok merak ediyormuş,
“Söyle nedir gerekçen?” diye adama sormuş!

- “Bir tek Sultan’a derim” diye cevap verince,
Bir korkudur başlamış, sinirler gerilince!

Söz Sultan’a ulaşmış hemen defter dürülmüş,
Adam derdest edilip saraya götürülmüş!

Padişah sinirlenmiş bir yandan da meraklı,
“Derdin nedir be adam! Dilinde neler saklı?

Bu nasıl bir iştir ki; hem çeşmeyi yaparsın,
Hem de her kula helal, bize haram yazarsın!”

Adam, başı önünde başlamış konuşmaya;
- “Delilim vardır, lâkin; ispat istiyor baya!

“Ya o delil dediğin fazla sağlam değilse,
Senin delil bildiğin haklı bağlam değilse!”

- “Bilmez miyim Sultanım, işin sonu nicedir;
O zaman da hükmüne boynum kıldan incedir!”

“Eeee! Anlat şimdi bana, delilin aslı nedir?
Aksi halde görürsün, zelilin faslı nedir!”

- “Herhangi bir havradan sıradan bir Haham’ı,
Sebepsiz tutuklayın, sonra gelsin devamı:

Bir haftanın sonunda bakın neler olacak,
Kimler arayıp sorup kimler bura dolacak?”

Dedikleri yapılmış, Haham atılmış dama;
Merakla beklemişler, inanmışlar adama!

Azınlıklar bir oldu en başta Museviler,
Toplanıp, padişahın huzuruna geldiler!

- “Ne oluyor Sultanım; bu nedir, bu ne zulüm?
Haham için utançtır , bundan hafiftir ölüm!

Biz Haham’a kefiliz, kimse vebal almasın;
Ne derseniz yaparız, daha mağdur olmasın!”

Çeşitli ülkelerden bir çok elçiler gelmiş,
Mektupların ne başı ne arkası kesilmiş!

Hafta dolunca adam: “Sultanım, vakit tamam;
Bırakmak lazım gelir, çıksın artık Haham!”

Haham’ı bırakmışlar, azınlıklar çok mutlu;
Bu yüzden de Sultan’a hediyeler sunuldu!

- “Sultanım, bu defa da herhangi bir papazı;
Alsınlar kiliseden, yankılansın avazı!”

Aynı şekilde papaz ayininden alınmış,
Kilisenin içine bir meraktır salınmış!

Sarayın kapısında tepkiyi arttırmışlar,
Bir haftanın sonunda onu bıraktırmışlar!

Mutluluklar, sevinçler; teşekkürler, şükranlar,
Birbiri ardı sıra hediyeler, ikramlar!

Sultan demiş: “Bitti mi, var mı başka yapacak,”
Adam demiş: “Sultanım, bu son arzum olacak!”

“Bu defa da olacak her ne ise isteğin,
Şimdi söyle bakalım nedir bizden dileğin!”

- “Sultanım, zatınızdan istenen son izindir;
Bir hafta bekleyelim sonra hüküm sizindir!

Efendim, Bursa’mızda en sevilen alimi;
Minberinden alsınlar test edin ahalimi!”

Adamın dediğini tam vaktinde yapmışlar,
Hutbenin ortasında yaka-paça kapmışlar!

Bir Allah kulu çıkıp, ne oluyor sormamış;
Hocanın derdestini hayra bile yormamış!

Hiç olmazsa vaazı bitirseydi denmemiş,
Kimse Hocadan yana bir tek kelam etmemiş!

Bir hafta geçmiş ama ne gelen var ne giden;
Cemaatten çıkmamış Hocanın hakkın güden!

Herkes halinden memnun, başlamış dedikodu:
- “Kim bilir ne yaptı da hemen zindana kondu!”

- “Biz onu adam bilmiş ve hoca bellemiştik,
Çok büyük alim diye hep namaza gelmiştik!”

- “Acırım arkasında kıldığım namazlara,
Yanarım sonrasında yaptığım niyazlara!”

Padişah, Kadı ve adam izlediler her şeyi;
Bu üç olaydan sonra anladılar gerçeği!

Padişah adama sormuş: “Eee, ne olacak şimdi?”
- “Bırakmanın vaktidir, süre dolacak şimdi!”

- “Bir de özür dileyip helallik almak lazım,
Hocayı memnun edip, evine salmak lazım!”

“Haklısın” demiş Sultan, hemen emir buyurmuş;
İçten gelen özrünü o Hocaya duyurmuş!

Adam başı önünde konuşmuş gayet üzgün,
Can alıcı soruyu sorarken gayet düzgün:

- “Söyle şimdi Sultanım bu vebal silinir mi?
Böyle Müslümanlara, su helâl edilir mi?”

Sultan tebessüm etmiş, acı duyar hal ile;
“Hava bile haramdır, bunlara hava bile...”

Pir-î Fânî der ki gör; inancını, düşünü,
Ona sahip olmazsan çok döversin döşünü!

MEHMET ŞAHAN (PİR-Î FÂNÎ)
01.01.2024 – KİLİS

Mehmet Şahan
Kayıt Tarihi : 1.1.2024 11:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!