Müslüman Görünümlü Misyonerlik

Aydaa buda nereden çıktı demeyin. Uyuduğunuz için farkında değilsiniz.

Araçlar amaca ulaşmak için üretilir.

Din hangi amaca yönelik üretilir?

Ya da din hangi amaca yönelik araç olarak kullanılır?

Müslüman görünümlü bir misyonerlik faaliyeti varken başka bir misyonerlik faaliyetine ülkede düşman ihtiyaç duymuyordu.

Kim verecek bu sorunun yanıtını? Ya da kim sonması gerekir?

7/24 zulme karşı namaz kılmaya başlamadan önce saf bir insan olarak camiye namaz kılmaya giderdim.

Son yıllarda camilerde tarikat ve cemaat zihniyeti yeni bir namaz türü daha ürettiler.

Camide oturup imamın siyaset veya para toplama konuşmasını dinlerken birden ayağa kalkıp bir rekatlık şükür namazı kılmak moda olmuştu.

Bana göre manası şuydu; zulme şükür namazı koydum adını. Siyaset yapan ve para toplamak dışında hiçbir çabası olmayan bu misyonerlik faaliyetine başka bir isim bulamadım.

Namaz'ın manası zulme boyun eğmemek demektir.

Namaz esnasında genelde birisinin cep telefonu çalar huşu bozulurdu.

Bir gün imama dedim ki kürsüden camiye gelen insanlara söyleyin cep telefonu getirmesinler. Cep ile şeytan camiye giriyor dedim!

Şeytan cebe sığar mı demez mi? Asıl şeytan olan imam bu gafı yaptı.

Şeytanı ne kadar da büyük görüyorsunuz deyince anladı ve yanıtsız kaldı.

İşte o gün zulme 7/24 karşı çıkmanın asıl namaz kılmak olduğunu anladım.

Bu tür ibretlik yaşanmışlıklar Aziz Nesin gibi hep beni buldu.

Çünkü yaşanan din değil müslüman görünümlü bir misyonerlik faaliyetiydi.

Bir gün yine Cuma namazı için camiye gittim.

İmam siyaset konuşuyordu.

Aynen tepkim şu oldu!

Senin arkanda namaz kılınmaz kılmıyorum, kılmak isteyenleri de kınayarak bir daha camiye gelmemek üzere çıkıyorum dedim.

O imam görünümlü teröristin verdiği yanıt memleket meselelerini konuşuyoruz demek oldu.

Memleket meselelerini konuşmak senin görevin mi dedim? Sustu. Camide bulunan bir kişi bile tepki gösteremedi. Yazıklar olsun sizlere dedim ve o gün bugündür camiye gitmiyorum. Zulme karşı 7/24 namaz kılıyorum.

Son yirmi yılda camiler siyasetin şubesine diyanet bank'ın ise para tahsilat bürosu olarak faaliyet gösteren yapılara döndüler.

Her camide ayrı bir tarikat ve cemaate hizmet veren misyoner aracılar türedi.

Yine bir gün bayram namazı kılmak için gitmiştim.

Her koldan para toplamaya başladılar. Bana sıra geldi. Bilinçli bir şekilde yanımda para vereni eleştirmek adına cüzdan almadım benim yerime de para verir misiniz? Bir sonra ki bayram da ben sizin yerinize bu kutsal görevi yerine getiririm dedim.

Ben sizi nereden bulacağım dedi ve vermedi.

Bir kişi bir kişidir dedim. Onu uyandırdım.

Cibuti nerede diye sorsam yerini bilmez Cibuti'ye cami yapıyoruz diye para toplayana para verirler.

Müslüman dediğiniz bu işte.

Kim sömürmez? Kim aldatmaz bu zihniyeti.

Kitabım ilk çıktığında tarikat ve cemaat yanlısı birine bilinçli verdim okusun diye.

Okumuş işine gelmemiş olmalı ki kitabı geri getirdi.

Konuştuk sohbet ettik bu sürecin sonunun savaş olduğunu söyledim.

Yeniden savaşır kazanırız dedi.

Neden yeniden savaşmak zorunda kalıyoruz dedim. Yanıt veremedi.

Savaş çıktığında ilk kendisini ziyaret edip sefer görev emri geldi cepheye gidiyorsunuz diyeceğim ona.

Devrim sonrası Diyanet işleri başkanlığı ve Cumhuriyet Halk Partisi Mustafa Kemal Atatürk'ün açtığı kurumlar olduğu halde kapatılacak.

Atatürk'ün en önemli ederim dediği Cumhuriyet Halk Partisinin neden kapatılması gerektiğini ayrı bir yazı konusu yaparak yazacağım.

Kötülüğe hizmet eden hiçbir kurum ıslah olmaz. Yarın aynı kötülüğü yeniden işler.

Çok sıkı tedbirler alacağız çok

İmamların memur olması hakları ödenerek kaldırılacak.

Namaz kılmak isteyen camiye örgütsüz ve temiz vicdanı ile isterse gidip kendileri özgürce kılabilir.

Devlet cami yapmayacak ve hiçbir caminin masraflarını karşılamayacak.

Diyanetin bütçesi olduğu gibi Milli Eğitim Bakanlığına aktarılacak.

Din eğitimi almak isteyenler ilahiyat fakültesi eğitimi alabilecek.

İmam Hatip okullarının tümü normal akılcı ve bilimsel eğitim ve öğretim veren okullara dönüştürülecek.

Tarikat ve cemaatlerin faaliyetleri devrim yasaları gereği kapatılacak.

Yarım kalan insanlık devrimi ile müslüman görünümlü misyonerlik faaliyetleri bitmiş olacak.