Arkama bakarsam;
Herşey güzel.
Önüme bakamıyorum;
Çünkü karanlık.
İnsan hiç ömrünün tükenmesini bu kadar çok ister mi?
Gözlerim gözlerinle doğdu;
Tutundu hayata sımsıcak.
Usul usul tedirgin gözlerin!
Susmaların öğretti bana susmaları!
Tedirgin ve ürkek susmaların
Olduğum gibi sev beni olurcasına.
Ben güneşli günlerde ısınmayı hiç bilmem ki!
Soğuk bir toprağa doğmuşum bir kere.
Ellerim soğuk olur bu yüzden benim.
Beni çocukça kabul et mesela.
Hayatın elleri örümcek,
Tuzak kurmuş ömrüme.
Ve çoğunlukla yanmalarla ölmüşüm-ölmüşüz.
Geri döner miyim telaş içinde ve dolaşırken,
Daha da gözleri açılarak.
Ben çıkıyorum tarih meydanına,
Mısralarla yaşanmış bir aşk bu.
Sadece masum soğuk ellerin fısıltısı,
Güneş bakışlı umutların karanlık korkusu.
Biçare yüreklerin umut olgusu,
Titrek gözlerin bulanık isi,
Sî!
Mirina ji helbestê ye.
Qîrîna ji tarîyan e.
Dema ku mirin deng da li mala evînê,
Şev ji şevtiya xwe fedî kir.
"Bir tek dileğim var mutlu ol yeter" sözünün
Bir kamyon yükü anlam taşıdığı günlerdi.
Saçlarını süt mısırı örgü yapmış
Bir al yüz, iki koca göz görüyorum.
Sanki o tehlikeli yolun başındayım.
Aşka geliyorum!
Gökyüzünde masum bir güneş,
Her gün yeniden tazelenen çiçekler,
Umutların son cümlesi!
Geleceğe dair sevgiler besledik,
Her yıldıza sevgi diledik,
Gel Muhammed!
Şu büyüklenen insanlara en alalade alçak gönüllülüğünle.
Gel Muhammed!
Hiç hata yapmamış gibi hatasız arayan şu faniliğe öğret hoşgörüyü.
Gel Muhammed!
De ki: Allah var bu kibirlenen onca üste en büyük olanı göster...
Gidiyorum şehir hoşçakal!
Bulvarlarında çektiğim acıları hatırlıyorum.
Çıktığım her ağaçtan düşmelerimi.
Veyahut sövdüğüm zamanki özürlerimi.
Gidiyorum şehir hoşçakal!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!