Ademoğlu, bu taş sana bir vahim durak başı;
Ol bağrına konar mevta, akıp gider göz yaşı,
Sade konak, damı yoktur; Kıblen olur ol başı,
İşte mevta ve naşı, yolcula musalla taşı.
İbret yeri Adem için, hisse almaz ol yerden,
Yaşar durur bir beyhude! Kaçınmaz o, bin şerden,
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta