Kimlerle oturup kalkacağıma,
Tek başıma karar veremez miyim?
Kiminle arkadaş olacağıma,
Müsadenizle ben karar vereyim.
Kime dayanıp güveneceğime,
Siz olmadan karar veremez miyim?
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
BUYRUN EFENDİM MÜSADE SİZİN...
KENDİNE SAYGISI OLAN BİR İNSANIN BAŞKALARINADA SAYGISI VARDIR...
EĞER BİRİ HERŞEYİNİZE KARIŞIYORSA EVET İŞTE BÖYLE 'MÜSADENİZLE' DİYEREK UZAKLAŞMAK GEREKİYOR...
YÜREĞİNİZE SAĞLIK...
SEVGİLERLE...
güzel
Karar vermek kararlıgı gerektirir, önce kararlılıga karar vermeliyiz.. sonrası gelir elbet :)
Veremezsin tabi... Aa...aaa...
Nerde bu bolluk?
Desem kızacan ama... Kültürün özelliği bu...
Aileler, okulda öğretmenler, işlerde işverenler, toplumda büyükler, yasada devlet...
Dostunu, düşmanını, arkadaşını sana seçerler...
Bu gerçeğe karşı çıkmak ne mümkün?
hayata ve olaylara özgür bakan çalışmanızı beğenerek okudum..
kutlarım akıcı ve duygu yüklü çalışmanızı.....selam ve saygılarımla...ibrahim yılmaz.
Despotlara güzel bir cevap muhterem kardeşim. Yüreğine sağlık ve tebrikler.
Selam, sevgi ve saygılarımla
Seyfeddin Karahocagil
eMRiNiZ oLuR
Başörtüsü ne ki her tür giysiyi
İsteyin soyarız emriniz olur
Emmimi dayımı dedem Veysi’yi
İsteyin boyarız emriniz olur
Kadınlar başından atar bezini
Hiç kimse Kıble’ye dönmez yüzünü
Allah diyenlerin iki gözünü
İsteyin oyarız emriniz olur
Oyalayın bizi türlü ümitle
Fişletin herkesi Jitem’le Mit’le
Allah’ın her günü bir tek simitle
İsteyin doyarız emriniz olur
Lanetler okuruz Türkün dününe
İbremiz çevrilir Batı yönüne
Din ile imanı kapı önüne
İsteyin koyarız emriniz olur
Kapalıdır diye yolup kazları
Mürteciye zindan edip yazları
Namazlı niyazlı tüm yobazları
İsteyin ayarız emriniz olur
Hiç söz etmeyerek Ahir Zaman’dan
Kilis’ten Antep’ten Adıyaman’dan
Allah’tan Kitap’tan dinden imandan
İsteyin cayarız emriniz olur
Aykırı gelse de mizaca hulka
Edebi erkânı döndürüp cılka
Her türlü çirkefi zavallı halka
İsteyin dayarız emriniz olur
HİDDETÎ’yim asla sürmedim safa
Dinle beni behey beyinsiz kafa
“Ne güzeller” deyip sizin tarafa
İsteyin kayarız emriniz olur
Fikret Oğuztürk
Kararlarınıza saygımız vardır,güzel anlatımdı,yüreğine sağlık,tebrikler
karar sizin üstad.haklısın derim.tebriklerimle selam ve dua.
Nasıl bir metod izleyeceğime,
Tek başıma karar veremez miyim?
Nerede, nasıl yaşayacağıma,
Müsadenizle ben karar vereyim.
evet katılıyorum bu hayat sizin hayatınız
yüreğin dert görmesin saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 18 tane yorum bulunmakta