Musa Civcik Şiiri - Resul Civcik

Resul Civcik
456

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Musa Civcik

Yaşamadan döndün kuru yapraga
Sonbahardın güzdün sen Musa Emmi
Gün görmeden girdin kara topraga
Ambar köyü üzdün sen Musa Emmi

Bin dokuz yüz seksen altı kasım dı
Can akrabam hala oğlun hısım dı
Buğulu bir günde acın yasım dı
Kendi kendin ezdin sen Musa Emmi

Göz gözünü görmez çıktınız yola
Koptu başın can çırpındı sağ sola
Ruhun gitti melek ile kol kola
Şehit oldun bizden sen Musa Emmi

Sabır gösterildi göze nazara
Damla damla kan akıttın mezara
Böyle yazmış ne denir ki yazara
Kan gölünde yüzdün sen Musa Emmi

Hiç görmedin ferahlığı bolluğu
Hiç bilmedin edepsizlik folluğu
Hiç bulmadın azzık aşın yolluğu
Aç acına gezdin sen Musa Emmi

Yanlızlık kaderin yüreğin hardı
Gülmedin hayatta kısmetin dardı
İmtihan içinde imtihan vardı
Tek kalem de çizdin sen Musa Emmi

Kulak verdin can teline sazına
Gönül verdin bir Zeybeğin kızına
Adım adım sokularak nazına
Sevdiğini süzdün sen Musa Emmi

Uzaklardan gözeterek banarak
Düşürmedin dilinden hiç anarak
Sevdalandın o güzele yanarak
Sol yanında izdin sen Musa Emmi

Garip Şevket ile yazgın yakılı
Yoktu bende veremedim akılı
Sıra dağlar gibi dertler çakılı
Tatlı candan bezdin sen Musa Emmi

Günahlardan arın defter boş olsun
Kevser suyunda yun ruhun coş olsun
Hakkım varsa sana helâl hoş olsun
Özümüzden özdün sen Musa Emmi

Baban yoksul Anan yoktu ev garip
Habersizce bir güzeli sev garip
Şekilde Elif dik ama Vav garip
Düğümleri çözdün sen Musa Emmi

Pılını pırtını topla tasını
Yüce yaradanım alsın pasını
Resuli yeğenin yazdı yasını
Şiir oldun sözdün sen Musa Emmi
.............23.08.2020
Resul Civcik"Ozan Resuli"Ayrancı/Karaman

Resul Civcik
Kayıt Tarihi : 12.4.2024 10:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


* Musa Civcik Kimdir? Hüseyin Civcik ten olma Nazmiye Civcik ten doğma Karaman Ayrancı Ambar Köy 1957 yada 58 doğumlu 1986 yılında "32 yaşında TRAFİK ŞEHİDİ OLDU" ŞİİRİN GERÇEK HAYAT HİKAYESİ ŞUDUR! Yıl 1986 Ekim sonu Kasım başıydı benimde tam askere gideceğim çağdı. Kasımın beşi yada altısında asker ocağına teslim olacaktım. Köyümüzden 17 arkadaş askerlik birliğimize teslim olacaktık. Ogun hava çok sisliydi ve buğulu kapalı bir gündü. Bütün köylü Harmanını kaldırmış tarlasını ekmiş tek tükde olsa Şeker pancarı eken çiftçiler kalmıştı. Bunlardan bir tanesi de Rahmetli Göküş Emmim ile Hasan Emmimin ortak ektiği pancarı vardı ve Musa Civcik de Halamın oğlu Göküş ve Hasan Civcik’in yeğeni Aynı zamanda Aynı sülaleden Hüseyin Civcik Emmimin de oğluydu. Zihinsel olarak birzcık sıkıntılı olsada aklı başında ne konuştuğunu bilen lafı sözü yerinde olan arada bir onun bunun işine cara parasına işine giden ne verilirse razı olan biriydi Az verdin çok verdin demezdi kimseye. Köy kahvesi yada köy meydanında görürdüm bazen. Hal hatırnazdı sorardı halimi her zaman. Sıkıntılı olduğu günlerde Parası bitince arada birde olsa Resul bana bi cara alıver bana bi çay ısmarla derdi Bafra sigarası içerdi ama birinciye de razı olurdu. Çünkü cebinde pek para bulunmazdı garipti garip. Emmimin de cibinde pek para olmazdı ki harçlık koysun cebine yoksuldu işte. Köycene yoksulduk hepimiz. 1986 yılı benim askere gideceğim yıldı ama askere gitmeden Musa Emmimin bu elim haberini duyar duymaz olay mahalline koşmuştuk. Ali Doruk Kahve işletiyordu o zamanlar ve bizde onun kahvesinin ocak bölümündeki küçük odasında sekiz on arkadaş ile oyun oynuyorduk yani iskambil oyunu. Karaman Ayrancı İlçesinde Ofis köylülerden pancar alımı yapıyordu. Kaza olacak ya bu kader yaşanacak ya Hasan Emmim ile Musa Emmim Bir gün öncesinden İki Römork araba pancarı yüklenmişler 185 lik ferguson traktör ile yola çıkacaklar. O gün sis yoğunluğundan göz gözünü görmüyor Öğlene doğru sabahın serin vakti kırılınca iba kalkınca saat dokuz on gibi yola çıkılır! Kader bu ya Ambar köyünden yola çıkan Hasan Emmim ve Musa Emmim. Römorkların Kale köyüne yakın Canlaga mevkiindeki Su kanalı bulunan köprüden geçerkene iki römork birden traktörün sikkesinden kurtularak Traktörden ayrılır ve yavaş yavaş geri geriye gitmeye başlamasını fark ederler Römorkları durdurmak için sağdan soldan daş toplayıp römorkların tekerlerine arkasına koymaya çalışırlar Konturölden çıkan Pancar yüklü römorkları durdurmaya çalışsalar da arabalardaki yük ve asağıya doğru meyili olan yol durumundan konturolsüzce geri geri giden römorklar hızlanır. Hasan Emmim kaç Musa altında kalacan kaç desede Musa Emmim kenera çekilmeyi o anki panik ile akıl erdiremez. Ve Römork bütün hızı şiddetiyle Rahmetlinin baş kısmını altına alarak tamamen ezer. Olay yerine vardığımızda bütün köylü olarak Başsız beden beton kanal ve Römork arasında sıkışmış halâ çırpınıyordu. Babam eline pir poşet alarak Musa Emmimin ezilen başı beyin parçacıklarını toplamaktaydı o kazayı hiçmi ama hiç unutamadım. İki gün sonra Askerlik şubesine teslim olmuştum. Her gece Musa Emmimi Rüyamda görüyordum Bu elim talihsiz olay duyulunca jandarma geldi tutanaklarını tuttu ve gitti. Biz ise henüz daha 32 yaşına ve garibanlıktan hiç evlenememiş bir insanın hüzün dolu hayat serüveninin son saatlerini yaşıyorduk. Topraktan gelip topraga gidecek olan biz beşeriden bize göre feci de olsa kara topraga defnedecektik. Lakin Musa Emmimi yıkamaya hiç kimse cesaret edemiyordu. Babam ve Rahmetli Yusuf Atasayar Emmi yıkamıştı naaşını. Kopan başını bez ile laylon ile defalarca sarmış o şekilde yıkamıştı.Başsız bir beden vardı. Ama yıkanırken kanı hiç kesilmemişti. Kabristana omuzlarda götürürken topraga verilmek üzere götürürken yollara şıp şıp rahmetlinin kanı damlıyordu. Bir şekilde Rahmetli Musa Civcik kara toprağa defnedilmişti. Babamın bacısının oğluydu Rahmetlinin rahmetli Anacığı Ay parcası Güzeller güzeli bir kadındı. Güzelliği bütün köyün dilindeydi. Kader bu ya Halamın iki oğlu vardı onlar daha çocukken Yıldırım düşmesi sonucu Halam da aklını yitirmişti. Yıllarca yataklarda yattı gün güneş yüzü görmedi Nazmiye halam. Rahmetli Ebemin (babaannem) yanında yatalak kalırdı Kader bu ya ne Anaya güldü ne Kuzuya. Yüce Rabbim Gani gani rahmet eylesin Mekanı Cennet olsun.Rahmetle Yad ediyorum. Babam demişti Oğlum Emmin yarı Şehit gitti diye. Her İnsanın bir Hayat öyküsü vardır. Yaşadıklarımız kaderdir yaşamadıklarımız değil. Yüce Yaradan hiç bir kuluna çekemeyeceği taşıyamayacağı yükü vermezmiş.. Ağır yükü taşıyanın İmtihanı da ağır olurmuş. Kazananlardan olmak temennisi ile. Her bir kula huzurlu mutlu güzel bir yaşam ömür dilerim.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!