Sen beni anlayamadın
Sen beni anlatamadın
Onlarda anlayamadı
Anlayamazlardı zaten
Anlamak için yürek
Duymak için kulak
Görmek için göz
Utanmak için göz
Hissetmeyen kalp
Duymayan kulak
Görmeyen göz
Utanmayan yüz
Volkan gibi kaynayan bir yüreği
Anlayabilir mi Musa, anlayabilir mi?
Bana deseler ateş üstünde yürü yürürüm
Son nefesin darağacında git, giderim
Küllerimde açacaksa binbir renkli çiçekler
Göz kırpmadan yanarım. Musa, yanarım
Toprağın yedi kat altındaki köstebek
Karanlığı yırtan ayışığını nerede görecek
Başını kızgın kuma sokan devekuşu
Mehtabı süsleyen yıldızları nereden görecek
Gurubun kızıl rengi kucaklamış bulutları
Dalgalanır gökyüzünde bir kuşun kanatları
Göz kamaştıran bu füsun ve esrarı
Ruhsuz bir bostan korkuluğu anlayabilir mi?
Bir damla sudaki rahmanın rahmetini
İçinde balığı saklayan denizin merhametini
Kıyıyı yoklayan dalgaların ihanetini
Süslü bir yalı kazığı anlayabilir mi?
Yüreğimide her aşığın ahını taşırım
Garibin derdine ortak olur yaşarım
Dağlarda haramilerle kurtlarla ağlaşırım
Ağlamayı bilmeyen bunu anlayabilir mi?
Üzerine gül koklanmaz her gülün
Dertlerine dermanlardır ter gülün
Koku alınteridir her gülün
Bataklıkta gül kokusu olur mu? Musa!
Başını iki elinin arasına koy ve ağla
Kızgın lavlarla körelmiş yüreğini dağla
Sular yandı, altın çürüdü, belde harab oldu
Görmek istemiyorsan iki gözünü birden bağla
Bakınca içimi sızlatıyor beldenin viran hali
Senden sorulacak Musa geleceğin ağır vebali...
Kayıt Tarihi : 11.11.2006 19:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!