"El mantığı" dinlerin ana başlangıç ilkesiydi. Dinler, değişmez bir köleci biçimleniş mantığını esas alıyordu. Ve köleci yapının öğretisi olarak sürecine başlıyordu. Sonradan da kendisinin bile hesap etmediği kulvarlar alanında da boy göstermekle hayatın her alanını düzenleme ihsası içinde oldu.
Bu tür gelişme bile bunun ne güçlü bir kontrol mekanizması olduğunu açık seçik ortaya koymaktadır. Tüm dinler El mantıklı başlangıç ilkesini kendisine "kader (fatalite) öğretisi" olmakla biçimlediler.
Bir zamanlar yeryüzünde otuz beş bin El yapılı biçimlenme ve El yapılı ahit sözleşmeli El ya da din öğretisi olduğuna bakınca buna şaşmamak gerekirdi. Bu öğretilerin entegrasyonu günümüz dinlerinin gerçeğiydi.
Dinler onca sürtüşme ve çelişme ve çatışmacı ruhuna rağmen kontrolce mekanizmalar entegrasyonlu oligarşi içindeydi. Oligarşin düzenlemeleriyle, yeryüzü coğrafyalı diğer sosyo toplumsa alanlar üzerine doğru (âlemlere doğru) yayıldı. Dinler bu yayılmacı ihsasın "altın çağını" yaşayacaklardı.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta