MÜRŞİD-İ KAMİL
Nakış nakış olan sözünde
Hicran ateşi var közünde
Nur-u ziya olan özünde
Mürşid-i Kamilsin bilirim
Ayrı değil Hakkel yakınsın
Nazar-ı ibretle bakansın
Aşk ateşi korlu yakansın
Mürşid-i Kamilsin bilirim
Nefs kibir benliğin atanlar
Aşk pazarında can satanlar
Huzur bulur elin tutanlar
Mürşid-i Kamilsin bilirim
Katlanıp bin türlü mihnete
Talipsin durmadan hizmete
Her halin uygundur sünnete
Mürşid-i Kamilsin bilirim
Yolun gözler seni sevenler
Hep sarhoş kemalin görenler
Uğrunda var canın verenler
Mürşid-i Kamilsin bilirim
Kulluk abasını giydiren
İnsanı günahtan caydıran
Emiri yasağı saydıran
Mürşid-i Kamilsin bilirim
Geceyi gündüze eklerim
Garibim himmetin beklerim
Sözümü sözünle aklarım
Mürşid-i Kamilsin bilirim
12/02/2006
Kayıt Tarihi : 25.2.2006 11:17:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Taner Nişancı](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/02/25/mursid-i-kamil.jpg)
ZORU KOLAY EYLEMİŞSİN.Başarılı çalışmalarının devamını dilerim.Selam ve sevgilerimle.
GİDEYİM
Medet ey sultanım felaket sonum
Gelmişim kapına el ver, gideyim
Çevir artık çevir kıbleye yönüm
Sırat-ı müstakıym yol ver, gideyim.
Yeter artık gönül Mevla’ya eğil
Yetmez mi dünyaya verdiğin meyil
Nemrutunki gibi bir kibir değil
Mevlana, Yunusça hal ver, gideyim.
Rabbim, tatlı canı almadan tenden
Gururu, kibiri alıver benden
Şefaat Resul’den, himmetse senden
Cennet bahçesinden gül ver, gideyim.
Tövbe ettim, tutamadım sözümü
Mahcubum kurbanım çekme nazımı
Kırdım yar aşkıyla çalan sazımı
Allah Allah diyen dil ver, gideyim.
Günahkarım, gayrı sana yüzüm yok
Duana muhtacım, başka sözüm yok
Şu dünyanın nimetinde gözüm yok
Altıma serecek çul ver, gideyim.
Selamlar.
Ayakta alkışlıyorum.
Yüreğine sağlık
TÜM YORUMLAR (4)