Mürekkebimden gelen yankı

Ahmet Nejat Alperen
1833

ŞİİR


31

TAKİPÇİ

Mürekkebimden gelen yankı

Yüreğim bir çağlayan belki,
suskunluğun ardından sızan.
Kelimeler, usulca damlayan gözyaşları gibi,
ya da içimde tutamadığım bir nehir.
Kâğıda dokunduğunda,
mürekkep değil, ruhumun özü akar.
Bazen bir anının gölgesi düşer sayfaya,
gülümseyen bir hüzünle,
eski bir şarkı gibi, tanıdık ve buruk.
Bazen bir umut filizlenir satır arasında,
sabahın ilk ışığı gibi taze, ürkek.
Kalemim, bu sessiz çığlığın tanığı,
her harf, bir nabız atışı sanki.
Ne süslü püslü sözler ararım,
ne de kafiyenin dar kalıplarına sığarım.
Dökülen ne varsa, eğri büğrü, saf ve telaşlı,
yüreğimin en ham, en filtresiz hâli.
Bir özlemin ağırlığı çöker bazen,
satırlarım buğu buğu olur,
görünmez bir elin yazdığı mektuplar gibi.
Bir sevincin coşkusu kanatlanır,
kelebekler uçuşturur beyaz boşlukta.
Söylenmemiş ne varsa,
içimde biriken, düğümlenen,
kalemimin ucundan süzülür usulca.
Belki bir hafifleme, bir nefes alma anı,
belki de kimsesiz bir adaya bırakılmış bir şişe,
içinde kalbimin haritası.
İşte onlar, yüreğimden kalemime dökülenler,
saklı bahçelerimin en gizli çiçekleri,
en derin kuyularımın serin suları.
Bir avuç toprak, bir damla kan,
bir fısıltı, bir çığlık, bir sessiz yemin.
Sadece ben, ve kâğıda dökülen can sesim.

Ahmet Nejat Alperen
Kayıt Tarihi : 27.5.2025 12:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!